Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 22109 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 3538 - Esas Yıl 2014
Tebliğname No : 7 - 2012/45093MAHKEMESİ : Cizre 1. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 29/09/2011NUMARASI : 2010/1195 (E) ve 2011/668 (K)SUÇ : 4926 sayılı Yasaya aykırılıkYerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;Soruşturma evresinde, 4926 sayılı yasanın 34.maddesi uyarınca sanığa ön ödeme önerisi tebliğ edilmiş, sanığın ön ödeme önerisini yerine getirmeyeceğine dair beyanı üzerine anılan maddedeki 30 günlük süre beklenmeden dava açılmış olup, yasa ile konulmuş sürenin sanığın iradesi ile değiştirilemeyeceği gözetilerek ve 4926 sayılı Yasanın 34.maddesinin son fıkrasında öngörülen "bu maddenin uygulanmasında para cezasına esas alınacak değer, gümrük idaresince belirlenen değerdir" düzenlenmesindeki "gümrük idaresince " ibaresinin hükümden önce 30/12/2008 gün ve 27096 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 18/09/2008 gün ve 2006/47 Esas, 2008/144 sayılı kararı ile Anayasaya aykırı görülerek iptal edildiği dikkate alınmak suretiyle, kurulacak hüküm bakımından maddi gerçeğin belirlenmesinde zorunluluk bulunduğundan, dava konusu eşyaya ilişkin bilirkişi tarafından belirlenen CİF değer üzerinden hesaplanan gümrüklenmiş değerin 3 katı üzerinden sanığa ön ödeme önerisinde bulunulup sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,Kabul ve uygulamaya göre;1- Sanık S.. O..'ın dava konusu şekere ilişkin ibraz ettiği fatura ile ilgili olarak düzenleyici firma yetkililerinin beyanlarının alınması, faturaların firma defterlerinde kayıtlı olup olmadığının tespiti ile ithale kadar inilmek suretiyle zincirleme menşei araştırmasının tamamlanması, ilgili gümrük idaresinden gümrük giriş beyannameleri tüm ekleriyle birlikte getirtilip, dava konusu tüm belgeler konusunda uzman bilirkişiye tevdi edilerek cins, miktar, menşei ve sair özellikleri itibariyle ayniyet tespiti yaptırılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm tesisi,2- Sanığın sabıkasına esas olan elektrik hırsızlığı suçunun 05.07.2012 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı kanunun 82.maddesi uyarınca yürürlükten kaldırılarak TCK.nun 163/3.maddesinde yeniden düzenlenmesi ve anılan Kanunun Geçici 2.maddesinin 2.fıkrasında; elektrik enerjisi hakkında hırsızlık suçundan mahkumiyeti bulunan kişinin anılan Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 6 ay içinde zararı tamamen tazmin etmesi halinde verilen cezanın tüm sonuçlarıyla ortadan kaldırılacağı hükme bağlanmış olması karşısında, sanığın sabıka kaydındaki, bu ilamla ilgili olarak uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığı ve sanık tarafından ödeme yapılıp yapılmadığı belirlendikten sonra ve kaçakçılık suçlarında, yasal olmayan yollardan yurda getirilen veya yurt içinde alım satıma konu edilen eşyanın, ithalinde öngörülen gümrük vergileri ile diğer eş etkili vergiler ve mali yükler toplamının kamu zararı olduğu sanığa bildirilerek sonucuna göre 5271 sayılı hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin hükmün yasa koşullarının oluşup oluşmadığının mahkemesince değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,3- 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununda atılı eylemin müeyyidesi adli para cezasını, 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununda ise hürriyeti bağlayıcı cezanın yanında adli para cezasını da içermekte olduğu; kısa süreli hürriyeti bağlayıcı cezanın 5237 sayılı TCK'nun 50.maddesi gereğince adli para cezasına veya diğer seçenek yaptırımlara çevrilmesi halinde verilen sonuç ceza itibariyle 5607 sayılı yasanın sanık lehine olabileceği gözetilerek;Olaya suç tarihinde yürürlükte bulunan 4926 Sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu ile suç tarihinden sonra 31/03/2007 tarihinde yürürlüğe giren 5607 Sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununun ilgili bütün hükümleri uygulanarak elde edilecek sonuçların birbiriyle karşılaştırılması ve karar yerinde tartışılması suretiyle lehe olan yasanın belirlenmesi ve sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, denetime olanak verecek şekilde bu husus tartışılmadan yazılı şekilde hüküm tesisi,Yasaya aykırı, katılan temsilcisinin temyiz itirazları bu itibarla yarinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Yasa'nın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 25.12.2014 günü oybirliğiyle karar verildi.