Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 22097 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 10691 - Esas Yıl 2014





H.. Ş.. ile O.. K.. aralarındaki katkı payı alacağı davasının kısmen kabulüne, kısmen reddine dair Ankara 11. Aile Hukuk Mahkemesi'nden verilen 23.01.2014 gün ve 49/49 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili, duruşmasız olarak davalı vekili taraflarından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 09.12.2014 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davacı vekili Avukat G..D... geldi, başka kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek; dosya incelendi, gereği düşünüldü:KARARDavacı Hatice vekili, tarafların evliliği sırasında davacıya düğünde takılan ve nitelikleri dava dilekçesinde yazılı ziynet eşyalarının davalının almak istediği minibüsün parasını ödemek için istemesi üzerine davacının verdiğini, alınan .. J ..plakalı hatlı minibüsün yarı hissesinin nerede ise yarısının bu ziynetlerin bedeli ile karşılandığını, davalının bu minibüsten elde ettiği gelirlerle Ankara Çankaya .. ada . parselde . nolu daireyi satın aldığını, bu arada davacının babasının da dairenin alınması için ev ihtiyaçlarının tamamını parasal katkıları ile gidermeye çalıştığını, davacının ayrıca ev hizmetlerini yerine getirdiğini, davalının boşanma davası sırasında daireyi çocuğunun üzerine devrettiğini açıklayarak katkı payı olarak fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması koşulu ile 125.000 TL.nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, yargılama sırasında taleplerinin gerek araç gerek meskenle ilgili olduğunu açıklayarak araç için 110.000 TL, mesken için 15.000 TL talepte bulunduklarını bildirmiştir.Davalı Osman vekili, boşanma kararının kesinleşmesinden sonra bir yıllık zamanaşımı süresinin geçtiğini, davacının ev hanımı olup geliri ve dolayısı ile katkısının bulunmadığını, taraflar evlendiğinde davacının ailesinin ekonomik durumunun iyi olmadığını, davacının iddia ettiği altınların kesinlikle takılmadıklarını, davacının babası tarafından kızına sadece 2 adet 9 gram bilezik takıldığını, kız tarafından ise sadece 5 adet çeyrek takıldığını, düğün sonrası davacının bu altınları ihtiyaçları olduğu için ailesine verdiğini, davalının evlenme öncesi sahibi olduğu hatlı halk otobüsünün satışı ile ticari taksinin alındığını, 1996 yılında da bu taksinin satılarak 06 J 1348 plakalı dolmuş hattının 1/2'si ile takas edildiğini, bu takasta bir miktar da borç doğduğunu, davalının elden aldığı bu borcu da son kuruşuna kadar ödediğini, davalının 1986-2000 arası esnaflık yaptığını, davacının ailesinin hiçbir zaman yardımda bulunmadıklarını açıklayarak davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, 47.037,57 TL katkı payı alacağının dava tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. Hüküm davacı vekili ile davalı vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.Toplanan deliller, tüm dosya kapsamından; taraflar, 12.10.1988 tarihinde evlenmişler, 15.12.2008 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 28.12.2010 tarihinde kesinleşmesi üzerine boşanmışlardır. Sözleşmeyle başka rejim seçilmediğinden eşler arasında yasal “edinilmiş mallara katılma” rejimi geçerlidir (TMK'm. 202). Söz konusu mal rejimi, boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir (TMK'nun 225/son).Dava dilekçesindeki açıklamalar, iddianın ileri sürülüş biçimi ve davacı vekilinin sunduğu açıklama dilekçeleri karşısında davacının talebi, 03.02.2000 tarihinde davalı O.. K.. adına satın alınan ve mal rejiminin sona erdiği tarih sonrası 09.03.2010 tarihinde oğlu M..K..’a tapuda devredilen .. ada .parselde .numaralı meskenle ilgili katkı payı alacağı, 11.10.1996 tarihinde hattı ile alınan 1994 marka magırus marka minibüse ait 1/2 paylı . J . plakalı araçla ilgili hattı bakımından katkı payı, minibüsün 2005 yılında otokar marka araçla yenilenmesi sebebiyle araç bakımından ise katılma alacağı niteliğindedir.Kural olarak, 743 sayılı TKM'nin yürürlükte olduğu; 01.01.2002 tarihinden önce eşler arasında yasal mal ayrılığının geçerli olduğu dönemde, karı ve kocanın diğerinden katkı payı karşılığında bir tazminat isteyebilmesi için mutlaka parasal veya para ile ölçülebilen maddi bir değer koymak suretiyle katkısının bulunması gerekir. Katkı payı alacağı hesabında, her iki tarafın evliliğin başından mal varlığının edinildiği tarihe kadar ki gelirlerinin ayrı ayrı hesaplanması tarafların sosyal statüleri ile konumlarına göre yapabilecekleri kişisel harcamaları ile kocanın 743 sayılı TKM'nin 152. maddesi uyarınca evi geçindirme yükümlülüğü sonucu yapması gereken harcamalar toplam gelirlerinden ayrı ayrı çıktıktan sonra her birinin ayrı ayrı yapabilecekleri tasarruf miktarlarının belirlenmesi, toplam tasarruf miktarı karşısında davacının tasarrufu ile yapmış olduğu katkı oranının tespit edilmesi, bu oran ile dava konusu mal varlığının dava tarihi itibariyle tespit edilen sürüm bedeli ile çarpılarak davacının bu biçimde katkı payı alacağının saptanması ve hüküm altına alınması gerekir.Evlilik içinde 01.01.2002 tarihi sonrası eşlerden biri adına edinilen mal varlığı üzerinde ise diğer eşin yasadan kaynaklanan artık değerin yarısı oranında katılma alacağı isteme imkanı bulunmaktadır (TMK’nun 231, 236/1.m.). TMK'nun 222. maddesi gereğince, belirli bir malın eşlerden birine ait olduğunu iddia eden kimse iddiasını ispat etmekle yükümlüdür. Bir eşin bütün mallarının aksi ispat edilinceye kadar edinilmiş mal olarak kabul edilmesi gerekir. Katılma alacağı bakımından talepte bulunan eşin çalışıp çalışmaması veya herhangi bir katkıda bulunup bulunmamasının bir önemi de yoktur. Katılma alacağı yasadan kaynaklanmaktadır. Bu tür davalarda, eklenecek değerlerden (TMK.m.229) ve denkleştirmeden (TMK.m.230) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere edinilmiş malın (TMK.m.219) toplam değerinden mala ilişkin borçlar çıkarıldıktan sonra kalan artık değerin (TMK.m.231) yarısı üzerinden (TMK.m.236/1) tarafların kazanılmış hakları da dikkate alınarak katılma alacağı hesaplanmalıdır.Dosya kapsamına, dava evrakı ile yargılama tutanakları içeriğine, toplanan delillere göre Mahkemece gerek 18.11.1994 tarihinde alınan ticari taksinin, gerekse bu ticari taksinin de satışından gelen gelirinin kullanılarak 11.10.1996 tarihinde alındığı anlaşılan magırus marka 1996 model hatlı minibüsün alımında davacının ziynetlerinin satışı ile katkıda bulunduğunun kabulünde isabetsizlik görülmemiştir. Davacının ziynetler dışında herhangi bir geliri bulunmadığına göre ticari taksi açısından başka katkısından söz edilemez. Ancak, bu ticari taksinin işletilmesi ile elde edilen gelirlerde davacının da payı olduğunun kabulügerekir. Hatlı minibüsün satışı ile mesken alındığına dair bir iddia olmadığına, hatlı minibüsün sadece 1996 model olan aracının 2005 yılında yenilendiği anlaşıldığına, meskenin alımında davacının katkısının minibüsten elde edilen gelirler olarak açıklandığına göre katkı payı alacağının bu hususlar dikkate alınması gerekir. Mahkemenin gerek ziynetlerin satışından gerekse ticari taksi ve minibüsün çalıştırılması ile elde edilen gelirlerden hareketle hesaplama yapan bilirkişi raporuna itibar etmesi de doğru görülmüştür. Ne varki, bilirkişinin yaptığı hesaplamalarda özellikle oransal tespitlerde ve matematiksel işlemlerde yaptığı hatalar gözden kaçırılmıştır. Şöyle ki bilirkişi hesabının başında ticari taksinin gelirinin iki yıllık dönem için 207 TL olarak belirlenmesi sonrası, % 7,7 katkı oranı ile çarpılması sonucu davacının geliri olarak bulunan miktarın 15,939 TL olması gerekirken 159,390 TL olarak bulunarak diğer hesaplamaların bu hata üzerine inşa edilmesi gerek katkı oranları gerekse katkı payı alacağı miktarında büyük hatalara neden olmuştur. Açıklanan nedenlerle, meskenle ilgili hükmedilen katkı payı oranı ve buna bağlı alacak miktarı hatalı olup davalı vekilinin temyiz itirazı bu bakımdan yerindedir.Hal böyle olunca mahkemece mesken bakımından yapılması gereken iş; meskene katkının minibüsün çalıştırılması ile elde edilen gelirlerle yapıldığı iddia ve ispat edildiğine göre, bilirkişi raporundaki bir takım hesaplamalar dikkate alınmaksızın, her iki taraf için minibüsün çalıştırılması ile elde edilen gelirler, ayrıca, davalının şoförlük yaparak elde ettiği gelir birlikte düşünülerek TKM’nin 152.maddesi de gözetilmek suretiyle tarafların tasarruf edebilecekleri miktar ve neticede davacının katkı payı oranının bulunması, bu oranın meskenin bilirkişi raporu ile belirlenen dava tarihindeki piyasa rayiç değeri 98.000 TL ile çarpılarak davacının katkı payı alacağının belirlenmesi, bu belirlemede gerekirse hakkaniyet ve fedakarlığın denkleştirilmesi ilkelerinin de dikkate alınması olmalıdır. Meskenle ilgili iddia ve katkının niteliği dikkate alınmaksızın minibüs için yapılması gereken hesaplamalardan hareketle yazılı şekilde katkı payı alacağına hükmedilmesi doğru olmamıştır.Kaldı ki, davacının mesken dışında 1996 yılında edinilen magırus marka 1994 model hatlı minibüsün 1/2 payına ilişkin de talepte bulunduğu, bu minibüsün 2005 yılında banka kredisi de kullanılarak otokar marka 2005 model araçla yenilendiği, bu hatlı minibüsle ilgili davalı adına yarı payın da 21.10.2010 tarihinde mal rejimi sona erdikten sonra davalı tarafından oğlu Mesut Kızmaz adına devredildiği, dolayısı ile davacı lehine gerek hattın 1/2 payı ile ilgili katkı payı alacağı gerekse 2005 model minibüs bakımından katılma alacağı hesabı yapılması, bu hesap yapılırken katkı payı ile ilgili 1996 yılında alınan minibüs ve hat bakımından tarafların ticari taksi ve minibüs işletilmesi, ayrıca davalının başka minibüste çalışarak elde ettiği gelirlerinin, davacının ziynetlerle (gerek ticari taksi gerekse minibüsü yapılan) kısmen katkısının, davalının ise satılarak minibüs alımında kullanılan ticari taksinin edinilmesinde evlenme öncesi sahibi iken sattığı kişisel malı niteliğindeki hatlı halk otobüsünden gelen gelirinin birlikte dikkate alınması, az yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda davacı lehine bulunacak katkı oranının, hattın 1/2 payının dava tarihi itibarıyla tespit edilecek piyasa rayiç değeri ile çarpılması, davacı lehine bu şekilde hatta ilişkin katkı payı alacağının belirlenmesi gerekir. Yine magırus marka minibüsün banka kredisi de kullanılarak 2005 yılında otokar marka minibüsle yenilenmesi sebebiyle yenilenen otokar minibüsle ilgili olarak bozma sonrası yeni karar tarihine en yakın tarih itibarıyla piyasa sürüm değeri belirlenmeli, taraflar lehine dosya arasına getirtilecek banka kredisi ile ilgili belgeler de dikkate alınmalı, denkleştirme hükümleri de gözetilerek artık değer ve sonrasında davacı lehine katılma alacağı hesaplanmalıdır. Araç ve hat açısından davacı tarafça dava konusu yapıldıkları halde bu hususla ilgili değerlendirme, hesaplama yapılmaması ve hüküm kurulmamış olması da doğru değildir. Bu yönden de davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde bulunmaktadır.Davacı vekili ile davalı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün gerek mesken, gerekse hatlı minibüsle ilgili olarak 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK'nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 25,20 TL peşin harcın istek halinde davacıya, 1.517,00 TL'nin de istek halinde davalıya iadesine 09.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.