Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2207 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 21408 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : ... 1. Asliye Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : AlacakF.. K.. ile M.. Ü.. aralarındaki alacak davasının reddine dair .. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen .. gün ve .. sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:KARARDavacı vekili, vekil edenine ait ziynet eşyalarının aynen iadesi bunun mükmün bulunmaması halinde bedelinin tahsili ile evlilik birliği içerisinde edinilen taşınmaza katkı sebebiyle alacak isteğinde bulunmuştur.Davalı vekili, taşınmazın edinilmesine davacının katkısının bulunmadığını, ziynetlerin vekil edende bulunmadığını, bir reşat ile bir küpenin bozdurularak davacının çocuğunun tedavisinde kullanıldığını, diğerlerinden bilgisinin bulunmadığını, kaldı ki davacının besledikleri inekleri satıp parasını uhdesinde tuttuğunu, bu sebeple davacıdan alacağı bulunduğunu, bu hususu takas def'i olarak ileri sürdüğünü açıklamış davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davanın ispatlanmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmesi üzerine hüküm; davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme hâkime aittir (HMK'nun 33.md.). Davacı vekili, dava dilekçesinde taşınmazın evlilik birliği içerisinde alındığını, taşınmaz üzerinde mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan hakkı bulunduğunu ayrıca vekil edenine ait düğünde takılan ziynetlerin öncelikle iadesini, olmadığında bedelinin tahsili gerektiğini açıklayarak istekte bulunmuştur.İddianın ileri sürülüş şekline göre dava; taşınmazdan ve ziynetlerden kaynaklanan alacak isteğine ilişkindir. Bu davaların çözüm yeri 4787 sayılı Aile Mahkemeleri'nin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun'un 4. maddesi gereğince Aile Mahkemeleri'dir. Aile Mahkemesi kurulmayan yerlerde ise Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nca belirlenen Asliye Hukuk Mahkemeleri'nde davanın Aile Mahkemesi sıfatı ile görülüp karara bağlanması gerekir. Görev, kamu düzenine ilişkin olmakla yargılamanın her aşamasında kendiliğinden gözönünde bulundurulur.Mahkemece, davanın niteliği dikkate alınarak davaya Aile Mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekirken; bu husus gözden kaçırılarak Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatıyla yargılamaya devam edilip yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.-//-SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, taraflarca HUMK'nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 24,30 TL peşin harcın istek halinde davacıya iadesine 11.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.