Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 22004 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 16779 - Esas Yıl 2014
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:Dava, aile konutu olarak kullanılan taşınmazın, hak sahibi eş tarafından, davacı eşin açık rızası alınmadan diğer davalıya devrine ilişkin tasarruf işleminin iptali ve taşınmazın mülkiyetinin devirden önceki haline iadesine ilişkin olup, rızası gereken eş tarafından açılmış, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.Aile konutu ile ilgili, konutun kaybı sonucunu doğuran tasarruf işlemleri, diğer eşin açık rızasına bağlıdır. (TMK.m.194/1) Bu rıza alınmadan yapılan işleme karşı, rızası gereken eş konutun bu vasfını devam ettirmesi kaydıyla evlilik birliği süresince dava açma hakkına sahiptir. Evlilik birliğinin sona ermesinden sonra Türk Medeni Kanununun 194'ncü maddesinin aile konutuna sağladığı koruma da biter. Davacı ile davalı Hilal'in evliliklerinin Ankara 11. Aile Mahkemesinin 20/11/1626 esas, 2013/600 karar sayılı ilamıyla boşanma kararıyla sona erdiği, kararın 22.10.2014 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Dava sırasında gerçekleşen bu durum davanın sonucu üzerinde etkilidir. Bu husus nazara alınarak bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.