Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2197 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 1598 - Esas Yıl 2012





(AİHS m. 6)(2709 s. Anayasa m. 36, 141)(6100 s. HMK m. 27, 28, 297, 298)Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü:Kadastro sırasında 349 ada 3, 4, 5, 6 ve 8 parsel sayılı421.58; 412.23; 824; 828.40 ve 413.56 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlardan, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle 349 ada 3 parselGülser, 349 ada 4 parsel Turgut, 349 ada 5 parsel sayılı taşınmazB.Ali, 349 ada 6 parselDurali, 349 ada 8 parselSevgüladlarına, 349 ada 7 parsel sayılı taşınmaz ise kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle 349 ada 3, 4, 5, 6 ve 8 parsel maliklerinin müşterekmetasıolarak tespit edilmiştir.Davacı Ramazan, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle 349 ada 3, 4 ve 5 parsel sayılı taşınmazların bir bölümü hakkındaB.Ali, Emel, Emrah, Nuray, Nurten, Ayten, Öznur veAytekinldavalı olarak göstermek suretiyle, davacıB.Aliise irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı nedeniyle 349 ada 3, 4, 5, 6, 7 ve 8 parsel sayılı taşınmazların sınırlarının 08.08.2005 tarihli taksim krokisi gereğince belirlenmesi istemiyle dava açmışlardır.Mahkemece davalar birleştirilerek yapılan yargılama sonunda her iki davanın reddine, taşınmazların tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacılardan Ramazan tarafından temyiz edilmiştir.Mahkemece Ramazan ile davalı-davacıB.Ali'ninkarar oturumundaki beyanlar dikkate alınmak suretiyle davaların reddine karar verilmiş ise de, verilen karar dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6. maddesi ile Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 36. maddesinde adil yargılanma hakkına yer verilmiştir. Adil yargılanma hakkının garantileri arasında aleni yargılanma ilkesi ve hukuki dinlenilme hakkı da yer almaktadır. Anılan prensiplerin amacı, yargılama süresini ve kararın verilişini kamu denetimine açık tutmak suretiyle adaletin yerine getiriliş biçimini görünür kılmak, kamu eliyle karar verme süresini denetleyerek kişinin adil yargılanma hakkını güvence altına almak ve adalete güveni korumaktır. Aleni yargılama prensibi ile hukuki dinlenilme hakkı, duruşmaların açık yapılması kadar hükmün açık duruşmada tefhimini ve kararların gerekçeli olmasını zorunlu kılmaktadır. Anayasamızın 141, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 388. maddeleri ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 27 ve 28. maddelerinde bu hususlara işaret edilmektedir. 1086 sayılı Yasa'nın 388. ve 389. maddeleri ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297. ve 298. maddeleri kararın gerekçe içermesini zorunlu kılmaktadır. Anılan maddeler uyarınca gerekçe, "iki tarafın iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri" içermelidir. Başka bir deyişle gerekçe; hüküm fıkrasında yazılı sonuçlara nasıl varıldığınıntereddüteyer bırakmayacak şekilde açıklanmasıdır. Kararın gerekçesi ile hüküm fıkrası birbirine sıkı sıkıya bağlı olup uyumlu bulunması zorunludur. Açık duruşmada tefhim olunan hüküm fıkrasında varılan sonucun nedenlerini açıklamayan ifadelerin gerekçe olarak kabul edilmesi mümkün olmadığı gibi gerekçenin farklı bir sonuca ilişkin bulunması da aleni yargılama prensibi ile hukuki dinlenilme hakkı ile doğrudan çelişmektedir.Dava konusu somut olayda belirtilen hususlargözardıedilerek davaların hangi gerekçe ile reddedildiği konusunda herhangi bir gerekçe belirtilmeden karar oturumundaki beyanlara yollama yapılmak suretiyle hüküm kurulması isabetsiz olup, davacı Ramazanın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmünBOZULMASINA,bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 12.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.