Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 21939 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 14439 - Esas Yıl 2013





Davacı, davalıya ait işyerinde çalışmakta iken paketleme bölümünde hazırlanan poşetlenen peynirleri kolileme işi yaptığını, davacının kendisine hazır ve poşetlenmiş olarak kolilenmek üzere gelen 1 adet poşetin içinde kıl görünmesi sebebiyle iş akdine işverence son verildiğini, yapılan feshin haksız olduğunu, poşet içindeki kılın davacıdan kaynaklanmasının mümkün olmadığını, çünkü davacının sürekli olarak bone ve maske kullandığını, ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarının tahsilini istemiştir.Davalı, davacının davalı işyerinde peynir paketleme bölümünde çalıştığını, davacının çalıştığı bölümde üretimi tamamlanmış vakumlanarak paketlenmiş ürünlerin vakumlarının düzgün olup olmadığının, vakumlanan paket üzerinde ürünün üzerinde bulunması gereken üretim bilgilerinin, fiyat ve yasal her türlü bilgiyi içeren imalat ve son kullanım tarihlerinin basılıp basılmadığının ve diğer tüm son kontrollerin yapılarak eksiksiz olan ürünün koliye yerleştirildiğini, gelen ürünlerde bir eksiklik var ise onların paketleme yapılmayarak ayrıldığı, davacının tek görevinin bu olduğunu, davacının iş akdinin feshinden önce dalgın ve işinin önem ve ehemmiyetini unutacak kadar hatalar yaptığını, uyarılara rağmen son 2 hafta içinde en az dört kez paketleme hatası yaptığını, 04.02.2009 tarihinde işyeri kuralları ve gıda hijyeni açısından üzerinde iğne bulundurulmaması gerekirken iğne bulundurduğu için tutanak tutulduğunu, yine aynı şekilde kurallarına uygun davranmadığı için ihtar edildiğini, 06.07.2009 tarihinde ihracaata gidecek 500 gr. Kaşar içerisindeki kılı görmeyerek kolilediği için hakkında tutanak tutulduğunu yine 13.07.2009 tarihinde 250 gr. Otlu peynirlerde vakum hatası tespit edildiğini ve yine hakkında tutanak düzenlendiğini, son olarak 18.07.2009 tarihinde ihracat için hazırlanan 250 gr. Van Otlu peynirleri içerisinde bir adet kıl bulunduğunu ve 2 tanesinde de vakum hatası tespit edildiği için savunmasının alındığını ve aynı gün iş akdinin İş Yasası'nın 25/2-h ve ı fıkrası gereği haklı nedenle feshedildiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece, “Toplanan tüm deliller, davacıya ait şahsi sicil dosyası, bir kısım işyeri kayıtları, tanık anlatımları ve bilirkişi raporu doğrultusunda; davacının davalıya ait işyerinde 07.03.2006-18.07.2009 tarihleri arasında kolileme bölümünde asgari ücretle çalıştığı, davacının paketleme bölümünde kolileme ve kolilerin etiketlenmesi işinde çalıştığı, davacının 250 gr.Van Otlu Peynirleri arasında bir adet kıl olan ve 2 adet vakum hatası olan ürünleri kolilemesinin tespiti üzerine iş akdine işverence 18.07.2009 tarihinde son verildiği, ancak tanık anlatımlarından anlaşıldığı gibi davacıya yetişemeyeceği miktarda iş verilmesi sebebiyle kolilediği ürünlerde yeterli denetimi yapamadığı, ayrıca 250 gramlık 3 adet ürün hatasının ve verilen zararın iş akdini feshedecek nitelikte olmadığı, bu nedenlerle işverence yapılan feshin haklı olmadığı böylece davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı” gerekçesi ile isteklerin kabulüne karar verilmiştir.İş sözleşmesinin, işçinin kendi isteği ile veya işini savsaması sonucu işin güvenliğini tehlikeye düşürmesi nedeniyle ve haklı olarak işverence feshedilip feshedilmediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.4857 sayılı Kanunu'nun 25. maddesinin (II) numaralı bendinin (ı) alt bendinde, işçinin isteği ile ya da işini ihmal etmesi sonucu işyerindeki işin güvenliğini tehlikeye düşürmesi hali işverenin haklı fesih nedenleri arasında gösterilmiştir.İş güvenliği hükümleri, işçi sağlığı ve güvenliğini korumaya yönelik titizlikle uyulması gereken kurallardır. Bu konuda işverenin alması gereken tedbirlerin yanında işçinin de yükümlülükleri vardır. İşçinin kasıtlı bir davranışı ya da görevini savsaması sonucu işin güvenliği yönünden bir tehlike meydana gelmesi durumunda, işveren açısından derhal “haklı nedenle fesih hakkı” ortaya çıkar.İşçinin bu konuda uyarılması veya hatırlatmada bulunulmasına gerek olmadığı gibi, belli bir zararın oluşması da gerekmez. Aynı bentte belirtilen işçinin otuz günlük ücretinin tutarıyla karşılanamayacak bir zarar vermesi, işin güvenliğini tehlikeye düşürmekten bağımsız bir fesih nedenidir.Güvenlik hizmeti veren bekçinin uyuması veya görev yerini terk etmesi, yanıcı ve patlayıcı maddelerin bulunduğu yerde yasaklanmış olmasına rağmen sigara içilmesi basınçla veya yüksek ısıyla çalışabilir bir cihazın kontrolü ile görevlendirilen işçinin görevini savsaması gibi durumlar, işin güvenliğini tehlikeye düşüren davranışlara örnek olarak verilebilir.Somut olayda, davalı işverenin iştigal alanı gıda sektöründe peynir imalatı olup, ürettiği ürünleri marketler aracılığı ile tüketiciye ulaştırmaktadır.Davacının görevinin ise imalat aşamasından sonra paketlenen peynirleri kolilere yerleştirip, bozuk ve sakıncalı ürünleri tespit etmek olduğu anlaşılmaktadır.Son olarak 18.07.2009 tarihinde paketlediği 250 gr. Otlu peynirde “kıl” olmasına rağmen yeterli inceleme yapmadan kolilediği tespit edilmiştir.Davalının yaptığı ticari işin mahiyeti, müşteri kitlesi dikkate alındığında içinde “kıl” bulunan peynirin müşteriye ulaşması durumunda uyandıracağı tiksinme duygusu düşünüldüğünde, davalının ekonomik güvenliği ile ticari itibarının tehlikeye düşeceği açıktır.Bu durumda davalı işveren tarafından yapılan feshin haklı olması nedeni ile kıdem ve ihbar tazminatı isteklerinin reddi yerine kabulüne karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇTemyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenleBOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine 12.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.