Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı anne ve S.. B.. tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:Uluslararası Çocuk Kaçırmanın Hukuki Veçhelerine Dair 1980 tarihli Lahey Sözleşmesi, koruma hakkı ihlal edilerek çocuğun mutat meskenin bulunduğu ülkeden, diğer bir ülkeye götürülmesi veya alıkonulmasının zararlı etkilerinden uluslararası alanda korunması amacına (Söz. md. 1) yönelik olup, çocuğun derhal mutad meskenin bulunduğu ülkeye iade edilmesini sağlamaya yönelik hükümler ihtiva etmektedir. Sözleşmeye göre, çocuğun mutad meskeninin bulunduğu ülkeye iade edilmesi için, önceden mutad meskeninin bulunduğu ülke makamlarından alınmış velayete veya kişisel ilişki kurma hakkına dair bir kararın varlığı gerekmediği gibi böyle bir kararın mevcut olması durumunda, bunun çocuğun haksız olarak götürüldüğü veya alıkonulduğu devlette tanınması veya tenfiz edilmesi zorunluluğu da bulunmamaktadır (Söz. md. 15). Kanuna aykırı yeri değiştirilmiş veya alıkonulan çocuğun yerinin değiştirilmesi veya alıkonulması tarihinden itibaren bir yıldan az zaman içerisinde iadesinin istenilmesi halinde çocuğun derhal geciktirilmeden iadesi gerekmektedir ( Söz. md. 12/1).Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden; davalı babanın, 23.3.2014 tarihinde mutat meskenleri olan Almanya'dan müşterek çocuk 23.7.2011 doğumlu S. S.'i de alıp tatil amacıyla Türkiye'ye getirdiği, geri dönmesi gereken tarih olan 27.3.2014 tarihinde yeniden Almanya'ya dönmediği, çocuğu, annenin kanundan doğan koruma hakkını ihlal etmek suretiyle haksız olarak alıkoyduğu, davacı anne tarafından sözleşme hükümleri uyarınca çocuğun mutat meskene iadesinin temini için bir yıllık süre geçmeden 10.4.2014 tarihinde Almanya merkezi makamına başvuruda bulunulduğu anlaşılmaktadır. îade isteğinin reddini gerektirecek vahim bir tehlikenin varlığı veya geri dönmesinin çocuğun fiziksel ve psikolojik bir tehlikeye maruz bırakacağı ya da başka bir şekilde müsamaha edilemeyecek bir duruma düşüreceğine dair ciddi bir riskin (Söz. md. 13/b) ve sözleşmede kabul edilen diğer iadeden kaçınma sebeplerinin varlığı kanıtlanamamıştır. Küçüğün baba yanında bulunduğu ortama alışması ise sözleşmede iadeden kaçınma sebebi olarak kabul edilmemiştir. Verilecek bu karar sonuç itibarıyla alıkoymadan önceki duruma dönülmesini sağlayan geçici bir tedbir özelliğini taşımaktadır Bu karar, ilgili mahkemece velayetin ayrıca üzenlemesine de engel teşkil etmemektedir. Açıklanan nedenlerle, mahkemece iade kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde ret hükmü kurulması doğru bulunmamıştır.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.