Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 21725 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 13323 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ : Kilis 1. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 04/03/2013NUMARASI : 2012/686-2013/223Taraflar arasındaki tapu sicilinin hatalı tutulması nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK.nun 1007.maddesi uyarınca tazmini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:- K A R A R –Dava, tapu sicilinin hatalı tutulması nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK.nun 1007.maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.1-4721 sayılı TMK.nun "sorumluluk" kenar başlığını taşıyan 1007.maddesinde "Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur. Devlet zararın doğmasında kusuru bulunan görevlilere rücu eder." hükmü yer almakta olup, davacı tarafından, tapu sicilinin hatalı tutulması nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemiyle açılan davada, husumetin Hazine yerine temsilcide yanılma sonucu E.. M..ne izafeten Maliye Hazinesine yöneltildiği gözetilerek, Hazinenin davaya dahil edilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,2-Dosyada bulunan kanıt ve belgelerden; Geçerli köyünde 1969 yılında yapılan tapulama çalışmaları sırasında 253 parsel sayılı taşınmazın planimetre alan tablosunda yapılan hata nedeniyle 459.525,64 m2 yerine 525,750 m2 yüzölçümlü olarak tespit gördüğü ve söz konusu taşınmazla ilgili olarak 18.06.1970 tarihinde Oğuzeli Kadastro Mahkemesine açılıp, 1989/66-1990/179 sayılı dosya üzerinden görülen kadastro tespitine itiraz davası sonucunda taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilerek 525,750 m2 yüzölçümlü olarak ilk malikleri adına tescil edildiği, davacının söz konusu taşınmazdaki 1/5 oranındaki hissesini 03.06.2003 tarihinde satış yolu ile edinmesinden sonra, 2011 yılında Kadastro Müdürlüğü tarafnıdan yapılan teknik kontroller sırasında, 253 parsel ile ilgili olarak kadastro çalışmaları sırrasında pilanımetre okuma hatası nedeniyle yüzölçümünün fazla hesaplandığı belirlenerek, Kadastro Kanununun 41. maddesi uyarınca taşınmazın yüzölçümünde düzeltme yapılmasından sonra, davacı tarafından tazminat istemli işbu davanın açıldığı anlaşımıştır.Tapu işlemleri, kadastro tespiti işlemlerinden başlayarak birbirini takip eden sıralı işlemler olduğundan ve tapu kütüğünün oluşumu aşamasındaki kadastro işlemleri ile tapu işlemleri bir bütün oluşturduğundan bu kayıtlarda yapılan hatalardan TMK.nun 1007. maddesi anlamında Devlet sorumludur.Bu durumda, dava konusu somut olayda kadastro işlemleri sırasında yapılan hata sonucu tapu sicilinin hatalı tutulması nedeniyle, 4721 sayılı TMK.nun 1007. maddesi anlamında Devletin sorumluluğuna ilişkin koşulların oluştuğu gözetilip, işin esasına girilerek talep hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yasal olmayan gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi,Doğru görülmemiştir.Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, davacıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 22.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.