Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 21724 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 7617 - Esas Yıl 2015





Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından kusur belirlemesi, manevi tazminat talebinin reddi ve yoksuluk nafakasının miktarı yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi, yoksulluk nafakası ve ziynet eşyası alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.2-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı-karşı davalı kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.3-Mahkemece davacı-karşı davalı kadının ziynet talebi, ziynetlerin davalı-karşı davacı erkek tarafından kullanıldığı gerekçesiyle kabul edilmişse de davacı-karşı davalı kadın tanıklarından sadece annesi olan H.. Y.., ziynetlere ilişkin beyanda bulunmuştur. Ancak onun ziynet eşyalarına yönelik beyanları da davacı karşı davalı kadından duyuma dayalı olup hükme esas alınamaz. Diğer yandan da davalı-karşı davacı erkek tanığı olan annesi F.. T.. da davacı-karşı davalı kadının çeyrek altınları bozdurup bunlardan hint işi bir set aldığını ve buna bizzat şahit olduğunu beyan etmiştir. Tanıkların bu beyanları karşısında davacı-karşı davalı kadın ziynet eşyalarının davalı-karşı davacı erkek tarafından alındığını ve borçları için harcandığını başka bir delille de ispatlayamamıştır. O halde, davacı-karşı davalı kadının ziynet eşyalarına ilişkin talebinin reddine karar vermek gerekirken, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple davacı-davalı kadın, 3. bentte gösterilen sebeple davalı-davacı erkek yararına BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda l. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.