Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 216 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 10368 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Aile MahkemesiTaraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından; tazminatlar ve yoksulluk nafakası yönünden, davalı kadın tarafından ise; kusur belirlemesi, tazminatların ve yoksulluk nafakasının miktarı ve tedbir nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.2-Mahkemece davalı kadın tamamen kusurlu kabul edilerek boşanma kararı verilmiş ise de; toplanan delillerden davalı kadının birlikte yaşamaktan kaçınmak sureti ile birlik görevlerini yerine getirmediği, davacı erkeğin ise sadakatsiz davrandığı, eşine şiddet uyguladığı anlaşılmaktadır. Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda, davacı erkeğin daha fazla kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Hal böyle iken davalı kadının tamamen kusurlu kabul edilmesi doğru değildir.3-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK md.186/1), geçimine (TMK md.185/3), malların yönetimine (TMK md. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK md.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK md.169). O halde; Türk Medeni Kanununun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere davalı kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.4-Hakim tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez (HMK.md.26/1). Davacı kadının yoksulluk nafakasında ÜFE oranında artış talebi olmadığı halde mahkemece talep aşılarak hükmedilen yoksulluk nafakasının her yıl ÜFE oranında artırılmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2., 3. ve 4. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.