Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı tarafından borçlu aleyhine 07.02.2014 tarihinde başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibinde, alacaklının, İstanbul 28.Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 14.02.2014 tarih 2014/ 67 D.iş E., 2014/ 75 K. sayılı ihtiyati haciz kararının infazı isteğiyle 21.02.2014 tarihinde icra dairesinde başvurarak, borçlunun 3. kişilerden olan hak ve alacaklarının haczini teminen haciz ihbarnameleri gönderilmesini talep ettiği, icra müdürlüğünce talep gibi işlem yapıldığı, borçlunun Ankara 16. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 22.11.2013 tarih ve 2013/ 315 E sayılı iflasın ertelenmesi davası kapsamında verilen tedbir kararı gereği takibin iptali istemi ile icra mahkemesine yaptığı başvuru neticesinde İstanbul 11. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 18.03.2014 tarih 20014/ 137 E., 2014/ 231 K. sayılı kararı ile 'İİK'nun 179/b maddesi gereğince takibin iptaline' karar verildiği, borçlunun anılan mahkeme ilamı nedeniyle ihtiyati hacizlerin hükümsüz kaldığını belirterek hacizlerin kaldırılmasına yönelik taleplerinin, 19.03.2014 tarihinde icra müdürlüğünce reddedilmesi üzerine sözü edilen işleme karşı şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurduğu mahkemece; şikayetin reddine karar verildiği görülmektededir.Hemen belirtilmelidir ki; icra takibi, mahkeme kararı ile iptal edilmişse artık iptal edilen takip dosyası üzerinden ihtiyati hacizlerin varlığını sürdürmesi mümkün değildir. Bir başka ifade ile; takibin iptali kararıyla birlikte icra takibi ortadan kalktığından ihtiyati haczin infazına ilişkin işlemler de kendiliğinden hükümsüz hale gelir.Öte yandan, İİK'nun 264/2. maddesinde; ''İcra takibinde, borçlu ödeme emrine itiraz ederse bu itiraz hemen alacaklıya tebliğ olunur. Alacaklı, tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını istemeye veya mahkemede dava açmaya mecburdur. İcra mahkemesi, itirazın kaldırılması talebini reddederse alacaklının kararın tefhim veya tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dava açması lazımdır.'' hükmü yer almakta ise de; İİK'nun 264/2.maddesinde belirtilen prosedürün, kambiyo senetlerine mahsus takiplerde, itirazın kaldırılması ve itirazın iptaline ilişkin başvuru yolu olmadığından, bu takiplerde uygulanması olanağı yoktur. Ayrıca, icra mahkemesince, İİK'nun 170/a.maddesi gereğince takibin iptaline karar verilmekle, alacaklı genel mahkemede alacak davası açıp lehine karar alsa da, iş bu kararın, iptal edilen takip üzerinden işleme konulmasına yasal imkan bulunmamaktadır.Hal böyle olunca, mahkemece, yukarıda değinilen açıklamalar göz önünde bulundurularak, icra mahkemesi kararlarının infazı için kesinleşmesi zorunluluğu da olmadığından şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile iptal edilen takip dosyasındaki ihtiyati hacizlerin devamını sağlar nitelikte istemin reddi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16/09/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.