Dava: Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesi istenmiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi M.Y. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:Karar: Davacı vekili, iş sözleşmesinin sendikal nedenlerle haklı ve geçerli bir neden olmadan işverence feshedildiğini ileri sürerek, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, boşta geçen süre ücret ile diğer haklarının belirlenmesini ve en az 1 yıllık sendikal tazminatın tahsilini istemiştir.Davalı işveren vekili, iş sözleşmesinin sendikal nedenlerle haklı ve geçerli bir neden olmadan işverence feshedildiğini ileri sürerek, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, boşta geçen süre ücret ile diğer haklarının belirlenmesini ve en az 1 yıllık sendikal tazminatın tahsilini istemiştir.Davalı işveren vekili, iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini belirterek davanın REDDİNE Karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, feshin, geçerli ve haklı nedene dayanmadığı, davacının sendikal faaliyetlerde bulunması nedeniyle işverence yapıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.Kararı kanuni süresi içinde taraflar temyiz etmiştir.İş sözleşmesinin, işçinin kendi isteği ile veya işini savsaması sonucu işin güvenliğini tehlikeye düşürmesi nedeniyle ve haklı olarak işverence feshedilip feshedilmediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.4857 sayılı İş Kanunu'nun 25. maddesinin (II) numaralı bendinin (I)alt bendinde, işçinin isteğiyle ya da işini ihmal etmesi sonucu işyerindeki işin güvenliğini tehlikeye düşürmesi hali işverenin haklı fesih nedenleri arasında gösterilmiştir.İş güvenliği hükümleri, işçi sağlığı ve güvenliğini korumaya yönelik titizlikle uyulmasını gereken kurallardır. Bu konuda işverenin alması gereken tedbirlerin yanında işçinin de hükümlülükleri de vardır. İşçinin kasıtlı bir davranışı ya da görevini savması sonucu işçinin güvenliği yönünden bir tehlike meydana gelmesi durumunda, işveren açısından derhal “haklı nedenle fesih hakkı” ortaya çıkar.İşçinin bu konuda uyarılması veya hatırlatmada bulunmasına gerek olmadığı gibi, belli bir zararı oluşması da gerekmez. Aynı bentte belirtilen işçinin otuz günlük ücretinin tutarıyla karşılanamayacak bir zarar vermesi, işin güvenliğini tehlikeye düşürmekten bağımsız bir fesih nedenidir.Dosya içeriğinden, davacının, davalıya ait işyerinde 08.06.201125.03.2013 tarihleri arasında tesis kırıcı operatörü olarak çalıştığı, iş sözleşmesinin 25.03.2013 tarihli fesih bildirimi ile, “işyerinde, devreye alındığında üzerinde çalışan personele ciddi zarar verebilecek (ciddi yaralanma ve ölüm) makinelerin koruyucu bariyerlerinin kaldırılmasından önce ve bu makinelerin üzerinde personelin çalışma yapmasından önce makinelerin enerjilerinin ana şalterden indirilmesi ve şalterin üzerine açılmasını önleyecek kilit takılması ve makine üzerine çalışıldığını gösteren kişisel tehlike etiketi takılmasının zorunlu olduğu, bununla ilgili talimat ve eğitimlerin tekrarlanarak tüm personele verildiği, davacının Kırıcı Ünitesinde enerji kesilmeden talimat ve verilen eğitimlere uygun kilitleme ve etiketleme yapmadan bant üzerinde makara değişimi yaptığı, kendi ve diğer personelin can güvenliğini açıkça tehlikeye attığı, işyerinde iş güvenliği talimatlarına uymadığı nedeniyle haklı olarak feshedildiği,” 23.03.2013 tarihli tutanakta, işyerinde 23.03.2013 Cumartesi, 08.00-16.00 vardiyasında Kırıcı bölümünde görevli davacının 4857 sayılı Kanun'un 25. maddesi gereğince “İşçinin kendi isteği veya savsaması yüzünden işin güvenliğin; tehlikeye; düşürmesi kuralına uymayarak İş güvenliği ihlali yaptığı, kendisini ve bölümünde çalışan dip arkadaşlarını tehlikeye attığı, hususlarının belirtildiği, davacının savunmasında işyerinde kar yağışı nedeniyle çalışıl-madığını, bonker altı makarasının değişimi gerektiği için güvenlik kartı asmayı ihmal ettiğini bir daha yapmayacağını ve özen göstereceğini beyan ettiği, olay ile ilgili işverence düzenlenen raporda, işyerinde Tesis Kırıcı Operatörü olarak görev yapan davacının 23.03.2013 günü 08:00-16:00 vardiyasında saat 09:40 sırasında “Devre Dışı Bırakma” kartını elektrik panosuna asmadan koveyör bant altı makara değişimi yaptığı, işyerinde, devreye alındığında, üzerinde çalışan personele ciddi zararlar verebilecek makinelerin koruyucu bariyerlerinin kaldırılmasından önce ve bu makinelerin üzerinde personelin çalışma yapmasından önce makinelerin enerjilerinin ana şalterden indirilmesi ve şalterin açılmasını önleyecek kilit takılması ve makine üzerinde çalışıldığını gösteren”kişisel tehlike işareti” takılmasının zorunlu olduğu, davacının bu konuda eğitimde aldığı, ancak almış olduğu eğitime göre hareket etmediği, gerekli önlemleri almadan işlem yaparak arkadaşlarının ve kendisinin can güvenliğini tehlikeye soktuğu, muhtemel bir iş kazasına yol açabilecek davranış içinde bulunduğu, işyerini de maddi manevi zarara sokması muhtemel bir iş güvenliği ihlali yaptığı hususlarının belirtildiği anlatılmıştır.Somut olayda, davacının, fesih bildirgesinde ve tutulan tutanak ile işverence hazırlanan raporda belirtilen, davacı tarafından da savunmasında kabul edilen olumsuz davranışının, iş güvenliğini tehlikeye düşürüp düşürmediği, kendisi, diğer işçiler ve işyeri hakkında işin güvenliği yönünden bir tehlike meydana getirip getirmediği hususunda iş güvenliği uzmanı ve hukukçu bilirkişilerden rapor alınarak, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması hatalıdır.Kabule göre de, sendikal tazminatın işe başlama şartına bağlanması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir.SonuçTemyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 04.07.2014 gününde oy birliğiyle, karar verildi.
Bilmeniz halinde fark yaratacak kararlar
Avukatın danışıklı icra takibi ve haciz, satış işlemleri yapmasının zincirleme şekilde kamu görevlisinin resmi belgede sahtecilik suçu oluşturacağı
DAVA VE KARAR:
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği
düşünüldü.
Yapılan yargılamaya,
toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına
uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre ye
KİRA BORCUNA İTİRAZ • KİRA SÖZLEŞMESİ - İTİRAZIN KALDIRILMASI
(.Dava, itirazın kaldırılması ve temerrüt nedeni ile kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece uyuşmazlık yargılamayı gerektirdiğinden istemin reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, 15.07.2010 tarihinde başlattığı icra takibinde 01.06.2009 başlang
Belirsiz alacak davası olarak açıldığı belirtilen davanın sonuç bölümünün kısmi dava niteliğinde olması
Taraflar arasındaki “alacak” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesince davanın reddine dair verilen 06.06.2016 gün ve 2011/680 E., 2012/303 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 10.07.2013 gü
Yargıtay
Yargıtay Karar Arama
Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Arama
Yargıtay Ceza Dairesi Kararları Arama
Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır ?
Yargıtay Daire Bilgileri İle Dosya Sorgulama
Yargıtay Yerel Mahkeme Bilgileri İle Dosya Sorgulama
Yargıtay Kanunu
Yargıtay İş Bölümü
Yargıtay Haberleri
Karar Arama
Yargıtay Kararları
Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları
Yargıtay Ceza Dairesi Kararları
BAM Kararları
Danıştay Kararları
Anayasa Mahkemesi Kararları
Uyuşmazlık MAhkemesi Kararları
Karar Arama Nasıl Yapılır?
Emsal Karar ve Emsal Karar Arama Nedir?
Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır?
BAM Karar Arama Nasıl Yapılır?
Danıştay Karar Arama Nasıl Yapılır?
Anayasa Mahkemesi Karar Arama Nasıl Yapılır?