Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2131 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 15899 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Aile MahkemesiDAVA TÜRÜ : Mal Rejiminden Kaynaklanan AlacakDavacı-birleşen davalı ... ile davalı-birleşen davacı ... aralarındaki mal rejiminden kaynaklanan alacak davasında davanın kısmen kabulüne ve birleşen davanın kısmen kabulüne dair ... 10. Aile Mahkemesi'nden verilen ... gün ve ... sayılı hükmün Yargıtay'ca duruşmalı olarak incelenmesi davacı-birleşen davalı vekili ile davalı-birleşen davacı vekili taraflarından süresinde istenilmiş ise de; duruşma isteğinin pul yokluğundan reddine karar verilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:K A R A RDavacı-birleşen davalı ... vekili, dava dilekçesinde belirtilen malvarlıkları için mal rejiminin tasfiyesi ile alacak isteğinde bulunmuş, birleşen davanın reddini savunmuştur.Davalı-birleşen davacı ... vekili asıl davanın reddini savunmuş, birleşen dava dilekçesinde belirtilen malvarlıkları için mal rejiminin tasfiyesi ile alacak isteğinde bulunmuştur.Mahkemece, asıl davanın ve birleşen davanın ayrı ayrı kısmen kabulüne karar verilmesi üzerine; hüküm, her iki taraf vekilince hem asıl dava hem birleşen dava yönünden ayrı ayrı temyiz edilmiştir.Taraflar, 27.11.1992 tarihinde evlenmiş, 01.11.2010 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün ... tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Eşler arasında başka mal rejimi seçilmediğinden 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TKM.nin 170. m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar (TMK.nun 225/2. m) yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK.nun 202.m).1- Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına, taraflar arasındaki yararlar dengesine, TMK'nun 4. maddesinde (TBK md. 50/2) öngörülen hukuk ve hakkaniyet ilkelerine uygun bulunduğuna göre, davalı-birleşen davacı vekilinin tüm, davacı-birleşen davalı vekilinin aşağıda belirtilen bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir..//..2- Davacı-birleşen davalı vekilinin Halkbank'dan çekilen para ile ilgili temyiz itirazlarına gelince; mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan edinilmiş mallar tasfiye edilir (4721 sayılı TMK’nun 235/1. m). Taraflar arasındaki edinilmiş mallara katılma rejimi boşanma davasının açıldığı tarih olan 01.11.2010 tarihinde sona ermiştir. Davalı-birleşen davacı lehine banka hesabından çekilen para nedeniyle 5.000,33-TL katılma alacağına hükmedilmişse de; davacı-birleşen davalı kadının Halkbank'daki 2339 nolu hesabından çekilen 10.000,66-TL para 15.07.2010 tarihinde çekilmiş olup, mal rejiminin sona erdiği anda mevcut değildir. TMK'nun 229/1 ve 2. maddesindeki durum da mevcut değildir. Mal rejiminin sona erdiği ana kadar geçen üçbucuk aylık sürede belirtilen miktardaki paranın harcanmış olması da hayatın olağan akışına uygun olup aksi karşı tarafça kanıtlanamamıştır. Bu nedenle bu alacak talebi yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda (2.) nolu bentte gösterilen nedenle BOZULMASINA, davalı-birleşen davacı vekilinin tüm, davacı-birleşen davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının yukarıda (1.) nolu bentte gösterilen nedenle reddine,taraflarca HUMK'nun 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 2.822,00 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalı-karşı davacıya iadesine ve 2.927,80 TL peşin harcın da istek halinde temyiz eden davacı-karşı davalıya iadesine, 10.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.