Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 21256 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 20921 - Esas Yıl 2015





Taraflar arasındaki "boşanma" ve "ziynet alacağı" davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarahi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, yararına hükemedilen tazminatların miktarı, reddedilen ziynet ve çeyiz eşyası talebi ve vekalet ücreti yönünden, davalı erkek tarafından ise; kusur belirlemesi, davacı kadın yararına hükmedilen tazminatlar ve çeyiz eşyası yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.1-Dosyadaki yazılara bozmaya uygun işlem ve araştırma yapılmış olmasına, delillerin takdirinde bir yanlışlık bulunmamasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün bulunmamasına göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.2-Dava dilekçesi ekinde ibraz edilen çeyiz eşyası senedinin "kız tarafı çeyiz listesi" ve "erkek tarafı çeyiz listesi" olmak üzere iki bölümden oluştuğu, davacının dava dilekçesinde, davalının evinde bulunan çeyiz eşyalarına ilişkin de talepte bulunduğu, ancak bu çeyiz eşyalarının nitelik ve cinslerini, değerlerini tespit etmeye yarayacak şekilde ayırt edici ve bu çeyiz senedindeki eşyalardan hangilerini istediğini belirleyecek biçimde açıklamadığı anlaşılmıştır. Mahkemece çeyiz eşyalarına ilişkin yaptırılan bilirkişi incelemesinde, davacının dava dilekçesi ekinde ibraz ettiği çeyiz senedindeki bütün eşyaların değerlerinin kız tarafı çeyiz listesi için 3.900 TL. erkek tarafı çeyiz listesi için ise 3.135 TL. olarak tespit edildiği anlaşılmaktadır. Her ne kadar mahkemece taleple bağlı kalınarak çeyiz eşyası bedeli olarak 1.000 TL'ye hükmedilmiş ise de, kararda hangi eşyaların dava konusu edildiği ve hangi eşyalar yönünden kabul kararı verildiği açıklanmamıştır. Bu haliyle karar, denetime elverişli olmayıp bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.3-Davalı erkek, ziynet alacağı talebine yönelik 21.10.2011 tarihli cevap dilekçesinde; üç adet hediyelik bilezik, sekiz adet çeyrek altın ve 1.500 TL ile 100 doların düğünden sonra bizzat davacı tarafından kendi gönlü ve rızası ile alınan ev eşyalarının taksitlerini ödemek üzere bozdurulup, taraflarca harcandığını diğerlerinin eşinde olduğunu ileri sürmüş, bu husus bir kısım davalı tanıklarının beyanlarıyla da doğrulanmıştır. Bir evlilikte fiili karine olarak ziynet eşyalarrının eşlerden kadına ait olduğu kabul edilir. İade edilmemek üzere erkeğe verilmiş olduğu kanıtlanmadıkça erkek tarafndan zinetlerin bozdurulup ev ihtiyaçları için harcanması erkeği iade borcundan kurtarmaz. Davacı kadın, diğer ziynetler yönünden bunlara erkeğin el koyduğunu kanıtlayamamıştır. Ancak erkeğin cevap dilekçesindeki beyanı karşısında, üç adet hediyelik bilezik, sekiz adet çeyrek altın ve 1.500 TL ile 100 dolar için davasını kanıtlamış olduğundan, bunlarla sınırlı olarak talebin kabulüne karar verilmesi gerekirken, ziynet talebinin tümüyle reddi doğru olmamıştır.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan teyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatıranlara geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.