MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı tarafından borçlu aleyhine faturalardan kaynaklı hakediş alacağı için genel haciz yoluyla icra takibi yapıldığı, borçlunun, takipten önce faiz işletilemeyeceğini ve takip sonrası için de işin ticari nitelikte olmaması sebebiyle alacağa ticari faiz uygulanamayacağını ileri sürerek faize itiraz ettiği, itiraz üzerine takibin, itiraz edilen kısım yönüyle durduğu, alacaklı tarafından, faize yapılan itirazın kaldırılması talebiyle icra mahkemesine başvurulduğu anlaşılmaktadır.Mahkemenin 25.09.2014 tarih ve 2014/396-939 E.K. sayılı ilamında; alacaklının, icra takip dosyasına sunmuş olduğu dilekçede “fazlaya ilişkin dava ve talep hakkımız saklı kalmak üzere borçlu vekilinin itirazları doğrultusunda takip öncesi ve takip sonrası yasal faiz işletilmesini ve takibin bu hali ile devamını” talep ettiğinden bahisle takipte, ticari faiz uygulanmamasına ve bilirkişi raporu doğrultusunda (takip öncesi ve sonrası) yasal faiz uygulanmasına, ticari faiz uygulanamayacağına ilişkin itirazın kaldırılması talebinin reddine karar verilmiştir.Mahkeme kararının alacaklı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemiz, 19.01.2015 tarih ve 2014/33351 Esas 2015/957 Karar sayılı ilamında; alacaklının fazlaya ilişkin dava ve talep hakkı saklı kalmak üzere borçlu vekilinin itirazı doğrultusunda takip öncesi ve takip sonrası yasal faiz işletilmesine ilişkin (icra müdürlüğüne sunmuş olduğu) beyanı, faiz alacağının yasal faizle sınırlandırıldığı anlamına gelmeyeceği, alacaklının beyanının, fazlaya ilişkin dava ve talep hakkı saklı kalmak üzere, icra takibinin kabul edilen kısmı yönüyle devamını sağlamaya yönelik bir talep olduğu, bu nedenle, takibe konu alacağa takip öncesi ve sonrası uygulanacak faizin türü yönünden inceleme yapılması gerektiği belirtilerek mahkeme kararı bozulmuştur.Mahkemece, bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davalı belediyenin ve takibe konu alacağın niteliği gereği, bahse konu takipte, ticari faiz uygulanmasının mümkün olmadığı, temerrüdün de takipten sonra gerçekleştiği, bu nedenle takipten sonra yasal faiz uygulanmasının mümkün olacağı gerekçesiyle itirazın kısmen kaldırılmasına karar verilmiştir.Mahkeme kararının, alacaklının temyiz etmesi üzerine yapılan temyiz incelemesi neticesinde Dairemiz, 19.01.2015 tarih ve 2014/33351 Esas 2015/957 Karar sayılı ilamında;“….mahkemece, takibe konu alacağa takip öncesi ve sonrası uygulanacak faizin türü yönünden inceleme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği”nden bahisle bozma kararı verildiği ve mahkemece 09.06.2015 tarihli celsede bozmaya uyulması yönünde ara kararı kurulduğu nazara alındığında, alacaklı taraf lehine usuli kazanılmış hak oluştuğunun kabulü gerekir.6102 sayılı TTK’nun 3. maddesinde; “Bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir” hükmüne yer verilmiştir. Aynı Kanunun 19/2. maddesinde ise; taraflardan yalnız biri için ticari iş niteliğinde olan sözleşmelerin, kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, diğeri için de ticari iş sayılacağı belirtilmiştir.İtirazın kaldırılmasını talep eden .... tacir olup, takip konusu faturalardan kaynaklı hak edişe ilişkin alacak, adı geçenin ticari işletmesi ile ilgili olduğundan, takip konusu alacak için ticari faiz istenebilir.O halde, mahkemece, takip öncesine ilişkin faizin, ticari faiz üzerinden hesaplanarak ve takip tarihinden sonrası için de ticari faiz uygulanarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, usuli kazanılmış hak da gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.