Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 212 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 24046 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ : Uşak İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 20/07/2012NUMARASI : 2009/37-2012/451Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlu, alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan takipte, icra mahkemesine süresinde yaptığı başvurusunda; takip dayanağı çekin keşide ve ibraz tarihinde tahrifat yapıldığını ve süresinde bankaya ibraz edilmediğinden çek vasfını yitirdiğini ileri sürmüş, zamanaşımı itirazında bulunmuş, ayrıca yetkiye ve faize itiraz etmiştir.Mahkemece aldırılan 09.04.2010 tarihli Adli Tıp Kurumu raporunda takip dayanağı çekte keşide tarihinde tahrifat yapıldığını gösteren bir bulguya rastlanmadığı bildirilmiş ve yine mahkemece aldırılan 3 kişilik grafoloji ve sahtecilik uzmanı bilirkişilerden oluşan bilirkişi heyetince tanzim edilen 28.02.2011 tarihli bilirkişi raporunda çekin keşide tarihinde bir tahrifat yapılmadığı, 30.06.2008 olan ibraz tarihinin günler hanesindeki '0' rakamı altında ve aylar hanesindeki '6' rakamı altında başka rakamlar olduğu ancak bunların okunamadığı, diğer rakamlar üzerinden mükerrer geçildiği bildirilmiş, bilirkişi raporunda ibraz tarihinin tahrifat öncesi hali tespit edilemediğinden mahkemece çekin ibraz edildiği bankanın cevabi yazısı esas alınarak çekin ibraz tarihinin 30.06.2008 tarihi olduğu kabul edilmiş ve buna dayanılarak davacı borçlunun itirazlarının reddine karar verilmiştir. TTK'nun 708. ve 720. maddeleri uyarınca takip dayanağı çekin yasal süresinde muhatap bankaya ibraz edilmemesi halinde alacaklı müracaat hakkını kaybeder ve bu çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip yoluna gidilemez. Bu durumda İİK'nun 170/a maddesi uyarınca takibin iptaline karar verilmesi gerekir. Somut olayda takip dayanağı çekin ibraz tarihinde tahrifat yapıldığı ancak tahrifatsız halinin bilirkişi tarafından tespit edilemediği görülmüştür. Çekin ibrazı muhatap banka tarafından üzerine yazılacak tarihli bir beyanla imza altına alınmalıdır. Bir diğer ifade ile ibraz tarihinin bankaca ibraz anında çek üzerine yazılması zorunlu olup daha sonra bankaya sorularak ibraz tarihinin tespiti yoluna gidilemez, buna göre takip dayanağı çek üzerinde mevcut ibraz tarihinin tahrifatlı olduğu belirlendiğine ve gerçek ibraz tarihi tespit edilemediğine göre geçerli bir ibrazdan söz etmek mümkün değildir. Bu durumda mahkemece İİK 170/a md uyarınca takibin iptali gerekirken ibraz tarihinin bankadan sorulmak suretiyle alınan cevaba dayalı olarak yazılı gerekçe ile bu istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14/01/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.