Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 211 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 603 - Esas Yıl 2012





Şikayet kanun yoluna başvuru nedeniyle yapılan yargılama sonunda; İstanbul Anadolu 3.İcra Hukuk Mahkemesi'nce şikayetin kabulüne dair verilen 27.01.2010 gün ve 2009/1070 E-2010/15 K.sayılı kararın incelenmesi karşı taraf davalı (alacaklı)-kiralayan vekili tarafından istenilmesi üzerine, karar önce Yargıtay 12.Hukuk Dairesi'nin 27.01.2010 gün ve 2010/9205 E–2010/22482 sayılı ilamıyla onanmış; karşı taraf-kiralayan vekilinin karar düzeltme istemi üzerine Yargıtay 12.Hukuk Dairesi'nin 07.06.2011 gün ve 2010/31028-2011/11942 sayılı ilamı ile karar düzeltme istemi kabul edilerek;(...Alacaklının 10.07.2008 tarihli tahliye taahhüdüne dayalı olarak başlattığı takibe itiraz üzerine, Pendik Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 23.12.2008 tarih ve 2008/1849-2656 sayılı kararı ile "itirazın iptaline, takibin devamına, davalının takip talebinde belirtilen İstanbul Sabiha Gökçen Havaalanı Dış Hatlar Terminali market ve kafeteryaları zemin kat A ve B holü gidiş adresindeki taşınmazlardan tahliyesine" karar verilmiş, verilen karar Yargıtay 6.Hukuk Dairesi'nin 17.09.2009 tarih ve 2009/7096-7354 sayılı kararıyla onanmıştır.HGK.nun 08.10.1997 tarih ve 1997/12-517 E. 1997/776 K. Sayılı kararında vurgulandığı üzere ilamların infaz edilecek kısmı hüküm bölümüdür. Diğer bir anlatımla hükmün içeriğinin aynen infazı zorunludur. O nedenle sınırlı yetkili icra mahkemesince ilamın infaz edilecek kısmı yorum yoluyla belirlenemez.Somut olayda, alacaklı Pendik Sulh Hukuk Mahkemesi'nin yukarıda belirtilen kesinleşen kararında, marketin de tahliyesine karar verildiğinden yetkisi sınırlı olan icra mahkemesi artık burasının kira sözleşmesinde yer almadığı gerekçesiyle tahliyesine yönelik işlemin iptaline karar veremez. İcra mahkemesi icra dairesinde yapılan infazın ilama uygun yapılıp yapılmadığını denetleyebileceği gibi gerektiğinde mahallinde keşif yapmak suretiyle ilama uygun infazın yapılmasını da sağlayabilir.Mahkemece kesinleşen ilama uygun infaz yapılmasını teminen kararın bozulmasına karar vermek gerekirken, kararın sehven onandığı görülmekle alacaklının karar düzeltme talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.Alacaklının karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin 07.10.2010 tarih ve 2010/9205-22482 sayılı onama kararının kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428.maddeleri uyarınca bozulmasına...)gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir. HUKUK GENEL KURULU KARARIHukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:İstek, icra memuru işleminin şikayet kanun yolu ile iptali istemine ilişkindir.Pendik 1.İcra Müdürlüğü'nün 2008/6938 Esas sayılı dosyasında (tahliye taahhüdüne dayalı); alacaklı-kiralayan vekili tarafından 24.07.2008 tarihinde borçlu-kiracı hakkında başlatılan icra takibinde; Sabiha Gökçen Hava Alanı Dış Hatlar Market ve Kafeteryaları (Zemin kat A ve B Holü Gidiş) adresindeki gayrimenkulün tahliyesi ve boş olarak teslimi istenilmiştir. Borcun sebebi “26.12.2005 başlangıç tarihli ve 24 ay süreli yazılı kira sözleşmesi, 10.07.2008 tarihli tahliye taahhüdü” gösterilmiştir. Takibe dayanak gösterilen 10.07.2007 tarihli tahliye taahhüdünde, kiracının, Sabiha Gökçen Uluslararası Havaalanı Dış Hatlar Terminalinde işletmecisi olduğu kafeterya alanlarını (A Holü 140 m²; B Holü 140 m²) 10.07.2008 tarihinde tahliye edeceği yazılıdır.Tahliye emri, borçlu-kiracıya 30.07.2008 tarihinde tebliğ edilmiş, anılan borçlu-kiracı şirket vekili tarafından 30.07.2008 havale tarihli dilekçesiyle takibe itiraz üzerine, Pendik Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 23.12.2008 tarih ve 2008/1849-2656 sayılı kararı ile "İtirazın iptaline, takibin devamına, davalının takip talebinde belirtilen İstanbul Sabiha Gökçen Havaalanı Dış Hatlar Terminali market ve kafeteryaları zemin kat A ve B holü gidiş adresindeki taşınmazlardan tahliyesine" karar verilmiştir. Anılan kararın davalı-kiracı tarafından temyizi üzerine, Yargıtay 6.Hukuk Dairesinin 17.09.2009 gün ve E:7096, K:7354 sayılı ilamıyla onanmasına karar verildiği, davalı-kiracı tarafın karar düzeltme isteminin aynı Daire'nin 11.2.2010 gün ve 13474 E-1329 K. sayılı ilamıyla reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.Alacaklı-kiralayan vekili tarafından yukarıda belirtilen mahkeme ilamı ile Yargıtay onama ilamı gereğince borçlu-kiracının mecurdan tahliyesi talep edilmiş, memurlukça talebin yerinde görülmesi üzerine, kiracının A ve B holündeki kafeteryalardan tahliye edildiği, bu arada mini marketin de tahliyesinin istenildiği, ancak gecenin ilerleyen saati ve gerekli elemanın bulunamaması nedeniyle marketin tahliyesine ilişkin infazın talep üzerine ertelenmesine karar verildiği, dosya kapsamından anlaşılmaktadır.Şikayetçi-kiracı vekili, eldeki şikayeti ile; Pendik Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 23.12.2008 tarih ve 2008/1849-2656 sayılı kesinleşen ilamının kapsamına 15.03.2006 başlangıç tarihli kira sözleşmesine konu olan mini marketin girmediğini, bu nedenle icra memurunun bu yerden de tahliye işleminin yapılmasına yönelik kararının kaldırılmasını talep etmiştir.Karşı taraf-kiralayan vekili, şikayetin reddini dilemiştir.Mahkemece, “...İncelenen takip dosyasında takip talepnamesinde dayanak kira sözleşmesi ve takipte itirazın iptali ile ilgili Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2008/1849 E., 2008/2656 sayılı kararının, 26.12.2005 başlangıç tarihli kira sözleşmesinde kiralanan yer ile ilgili olup, davacı tarafın şikayet dilekçesinde bahsedilen 8,63 m² büyüklüğündeki mini market 15.03.2006 tarihli sözleşme ile kiralanan yer olup, takip konusu yerle ilgisi olmadığı...” gerekçesiyle şikayetin kabulüne karar verilmiştir.Karşı taraf-kiralayan vekilinin temyizi üzerine, karar önce onanmış; karşı taraf-kiralayan vekilinin karar düzeltme istemi üzerine bu istem kabul edilerek Özel Dairece yukarıda başlık bölümünde yazılı gerekçeyle karar bozulmuştur.Yerel mahkemece, önceki kararda direnilmiş; hükmü karşı taraf-kiralayan vekili, temyiz etmiştir.Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; Pendik Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 23.12.2008 tarih ve 2008/1849-2656 sayılı kesinleşen ilamına uygun infaz yapılması gerekip gerekmediği, noktasında toplanmaktadır.Hemen belirtilmelidir ki, ilamların infazı sırasında icra müdürlüklerince ilamın hüküm kısmı dikkate alınarak kararların infazının yapılması gereklidir. İcra dairesi, ilamların hüküm bölümünü aynen infazla görevlidir. Sınırlı yetkili icra mahkemesinin hükümde yer almayan bir hususu yorum yoluyla ilama eklemesi ya da var olan bir hususu çıkarması olanağı yoktur. Bu bakımdan takibe konu ilamın hüküm kısmı ilamlı icranın şeklini de belirler. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 28.12.2005 gün ve E:2005/12-730, K:769; 25.6.2008 gün ve E:2008/12-451, K:453; 17.6.2009 gün ve E:2009/12-239, K:2009/268 sayılı ilamları).Bunun yanında, ilamın icra dairesince infazı özellikle ilama aykırı ise, borçlu ilama aykırı infaz işleminin iptali veya düzeltilmesi için icra mahkemesine şikayet yoluna başvurabilir (İİK.nun 41, 16.maddeleri). Şikayeti inceleyecek icra mahkemesinin yetkisi ise sınırlıdır. Bu nedenledir ki, yerleşik yargısal uygulamada, ilamların infaz edilecek kısmının, hüküm bölümü olduğu, hükmün içeriğinin aynen infazı gerektiği ve gerek icra dairesi ve gerekse sınırlı yetkili icra mahkemesinin ilamın infaz edilecek kısmını yorum yolu ile belirleme yetkisine sahip olmadığı kabul edilmiştir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 08.10.1997 gün ve E:1997/12-517, K:1997/776; 22.03.2006 gün ve E:2006/12-92, K:2006/85; 25.06.2008 gün ve E:2008/12-451, K:2008/453; 03.03.2010 gün ve E:2010/12-124, K: 2010/110 sayılı ilamları).Nihayet, şikayeti inceleyecek icra mahkemesinin yetkisi dar ve sınırlı ise de, icra dairesince yapılan infazın ilama uygun yapılıp yapılmadığını denetleyebileceği gibi gerektiğinde mahallinde keşif yapmak suretiyle ilama uygun infazın yapılmasını da sağlayabilir.Somut olaya gelince:Yerel Mahkemece, “...İncelenen takip dosyasında takip talepnamesinde dayanak kira sözleşmesi ve takipte itirazın iptali ile ilgili Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2008/1849 E., 2008/2656 sayılı kararının, 26.12.2005 başlangıç tarihli kira sözleşmesinde kiralanan yer ile ilgili olup, davacı tarafın şikayet dilekçesinde bahsedilen 8,63 m² büyüklüğündeki mini market 15.03.2006 tarihli sözleşme ile kiralanan yer olup, takip konusu yerle ilgisi olmadığı...” gerekçesiyle şikayetin kabulüne dair kararı, ilama ait dava dosyasındaki bilgi ve belgelerin yorumlanması sonucu verildiğini göstermektedir.Yukarıda vurgulandığı üzere, dar yetkili icra mahkemesinin, takibe konulan ilamı genişletecek veya daraltacak şekilde yorumlama yetkisi bulunmamakta ise de, icra dairesince yapılan infazın ilama uygun yapılıp yapılmadığını denetleyebileceği gibi gerektiğinde mahallinde keşif yapmak suretiyle ilama uygun infazın yapılmasını da sağlayabilir.Şikayetçi-kiracı vekili, eldeki şikayetinde; Pendik Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 23.12.2008 tarih ve 2008/1849-2656 sayılı kesinleşen ilamına uygun infazın icra memurunca yapılmadığını ileri sürdüğüne göre, mahkemece, infazın ilama uygun yapılıp yapılmadığını denetleyebilmek için mahallinde keşif yapmak suretiyle ilama uygun infazın yapılmasını sağlayabileceği yerde, eksik inceleme ve yetersiz araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.Diğer taraftan, Özel Daire bozma ilamında geçen “...Alacaklı Pendik Sulh Hukuk Mahkemesi'nin yukarıda belirtilen kesinleşen kararında, marketin de tahliyesine karar verildiğinden yetkisi sınırlı olan icra mahkemesi artık burasının kira sözleşmesinde yer almadığı gerekçesiyle tahliyesine yönelik işlemin iptaline karar veremez.” şeklideki cümlesi diğer açıklamalarla çeliştiği, sehve dayalı olduğu kabul edilmiş; bu cümlenin ilamdan çıkarılması gerekmiştir.Şu durumda, Hukuk Genel Kurulu’nca da, az yukarıda vurgulanan cümlenin bozma ilamından çıkartılması suretiyle benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.S O N U Ç : Karşı taraf-kiralayan vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile; direnme kararının, Özel Daire bozma ilamından “...Alacaklı Pendik Sulh Hukuk Mahkemesi'nin yukarıda belirtilen kesinleşen kararında, marketin de tahliyesine karar verildiğinden yetkisi sınırlı olan icra mahkemesi artık burasının kira sözleşmesinde yer almadığı gerekçesiyle tahliyesine yönelik işlemin iptaline karar veremez.” cümlesinin çıkartılması suretiyle, Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen değişik gerekçe ve nedenlerden dolayı 6217 sayılı Kanunun 30.maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'na 5311 sayılı Kanunun 29.maddesi ile eklenen "Geçici Madde 7" atfıyla uygulanmakta olan aynı Kanun'un 366/III.maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.