Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2080 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 19109 - Esas Yıl 2013





Davacı-karşı davalı Y. S. ile davalı-karşı davacı A. G. A. aralarındaki mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Bakırköy 4. Aile Mahkemesi'nden verilen 29.05.2013 gün ve 125/529 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay'ca incelenmesi davalı-karşı davacı A. G. vekili ile duruşmasız olarak incelenmesi ise davacı-karşı davalı Y. S. vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 11.02.2014 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davalı-karşı davacı A. G. A. bizzat ve vekili Avukat Z. C. K. ve karşı taraftan davacı-karşı davalı Y. S. bizzat ve vekili Avukat M. F. M. geldiler. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARARDavacı-karşı davalı Y. vekili, boşanma davası ile birlikte açılan ve tefrik edilen davada evlilik birliğinin devam edeceği düşüncesi ile kadın tarafından alınıp, erkek adına tescil edilen 18 ada 37 parseldeki 6 numaralı daire ile 34 UC .... plakalı araca ait tescil kayıtlarının iptali ile davacı adına tescillerine karar verilmesini istemiş, 17.2.2005 tarihinde harcını da yatırdığı dilekçesiyle araç kaydının terkini ile davacı adına tescil talebi yerine aracın bedeli olan 75.000 TL'nin davalıdan tahsili şeklinde ıslah etmiştir.Davalı-karşı davacı A. G. vekili, Yeşim’in 2002 yılı Aralık ayı ortalarında Gima Mağazası'ndan alışveriş yaptığını, alışveriş karşılığı mağaza tarafından kendisine toplam üç adet piyango bileti verildiğini, bu alışverişin ise davacının çalıştığı İş Bankası'nın her yıl Aralık ayında verdiği erzak yardımı çerçevesinde yapıldığını, alışveriş bedelinin davacı adına açılmış olan fakat tarafların birlikte para yatırdıkları, bankamatik kartı ve kredi kartları ile müşterek kullandıkları maaş hesabından ödenen kredi kartı ile karşılandığını, bilahare davacının bu alışverişe ait fatura veya fişi İş Bankası'na vermek suretiyle erzak yardımı ile ilgili ödemeyi aldığını, bu alışveriş karşılığı alınan piyango biletinden birisine 2 trilyon ikramiye isabet ettiğini, net alınan bu paranın tamamının tarafların müşterek kullandıkları davacının maaş hesabına yatırıldığını, dolayısı ileY.’in kardeşinin ortak olduğu iddiasının kabul edilemeyeceğini açıklamış, karşı dava dilekçesinde ise niteliklerini açıkladığı gerek taraflara ve gerekse Y.’in kardeşi, annesi ve teyzesi adına tescil ettirdiğimal varlığının tasfiye edilerek üçüncü kişi A. G., Aşure S., K. S.’ya davanın ihbarına, tasfiye alacağından karşılıksız kazandırma veya devredilen malın rayiç değeri ve faizleri ile sınırlı olarak sorumlu tutulmalarına, eklenecek değerlerle (TMK.m.229) birlikte toplam tasfiye alacağının (katılma alacağının) değer artış payı ile birlikte, menkul ve gayrimenkul mallar ile para ve para hükmündeki mallara ilişkin faiz, kira vesair gelirleri ile değerlerinde meydana gelecek artışlarının da tesbiti ve ilavesi ile toplam miktarları üzerinden A.’a ait olacak 1/2'lik hissesinin, fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak şimdilik 500 milyar TL'lik kısmının ayni ve nakdi olarak dava tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizleriyle birlikte Y.’den tahsiline karar verilmesini istemiştir.Mahkemece, davacı-karşı davalının davasının reddine, davalı-karşı davacının davasının kısmen kabulü ile, 200.566,97 TL'nin karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacı-karşı davalıdan alınıp, davalı-karşı davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmesi üzerine hüküm davacı-karşı davalı Y. vekili ile davalı-karşı davacı A. G. vekili tarafından temyiz edilmiştir.Taraflar 02.05.1998 tarihinde evlenmişler, 21.07.2004 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin kararın 15.05.2008 tarihinde kesinleşmesi ile boşanmışlardır. Eşler arasındaki mal rejimi TMK'nun 225/son maddesi gereğince boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir. Bu durum karşısında evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar 743 sayılı TKM'nin 170.maddesi uyarınca eşler arasında mal ayrılığı rejimi, 01.01.2002 tarihinden boşanma davasının açıldığı tarihe kadar 4722 sayılı Kanun'un 10. maddesi gereğince, eşler başka bir mal rejimini seçtiklerini ileri sürmediklerinden TMK'nun 202. maddesine göre edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir.Davacı-karşı davalı Y. vekili, davalı-karşı davacı A. G. adına 31.10.2003 tarihinde satın alınan ve 07.09.2004 tarihinde satılan 35 UC 8091 plakalı araç ile 11.12.2003 tarihinde satın alınan Kadıköy 18 ada 37 parselde 6 numaralı mesken bakımından tescil kayıtlarının iptalini istemiş, araç için üçüncü kişiye satılması sebebiyle talebini bedel olarak ıslah etmiştir.Davalı-karşı davacı vekili A. G. vekili ise 31.12.2002 tarihli yılbaşı çekilişinde milli piyango biletine çıkan 2 trilyon ikramiyenin 07.01.2003 tarihinde aktarıldığı İşbankası Gaziosmanpaşa Şubesi 1064 857218 numaralı hesaptan çekilerek aynı bankada açılan 1064 683195 numaralı vadeli hesap, hesaptaki miktarın faizi ile edinilen fon gelirleri ve bu hesaptan oluşturulan bir kısım diğer hesaplar, çekilen paralarla Y. ve yakınları lehine alındığı iddia edilen menkul ve gayrimenkullerle ilgili alacak isteğinde bulunmuştur.Temyiz incelemesinin yapılabilmesi için öncelikle iki tarafın üzerinde bulunan mal varlığının ve uyuşmazlığın temelini oluşturduğu anlaşılan milli piyango biletine çıkan ikramiyenin kişisel mal mı yoksa edinilmiş mal mı sayılacağının çözüme kavuşturulması gerekmektedir.Söz konusu 31.12.2002 tarihli yılbaşı çekilişine ait milli piyango biletinin davacı-karşı davalı Y. tarafından Gima isimli marketten yapılan alışveriş nedeni ile belli miktar alışveriş yapılması karşılığı bedelsiz verilen promosyon niteliğinde olduğu ve çekiliş sonunda bilete büyük ikramiye olan 2 trilyonun isabet ettiği anlaşılmaktadır. Davacı-karşı davalı Y. tarafından, bu bilete çıkan ikramiyenin ivazsız kazanım ve dolayısı ile kişisel mal olduğu, kişisel mal ile edinilen mal varlığının da yine kişisel mal (kişisel malın yerine geçen değer) niteliğinde olduğu iddia edilmektedir. Davalı-karşı davacı A. G. vekili ise, biletin verilmesine sebep olan alışverişin Y.’in çalıştığı banka tarafından her yıl Aralık ayında verilen erzak yardımı çerçevesinde yapıldığı, alışveriş bedelinin de tarafların birlikte kullandıkları ancak Y. adına açılan maaş hesabından ödenen kredi kartı ile karşılandığı, dolayısı ile edinilmiş mal niteliğinde olduğu savunulmaktadır.Milli piyango biletine çıkan ikramiyenin, edinilmiş mal ya da, kişisel mal olup olmadığı Türk doktrininde de tartışmalara neden olmaktadır. Baskın durumdaki görüşe göre piyango biletine isabet eden ikramiye, eşin emek ve çalışması karşılığı olmadığından, kişinin özel şansı sebebiyle kişisel mal sayılmalıdır. (ŞIPKA, age, s. 104.; KILIÇOĞLU, s.225, ZEYTİN, 2. bası, s. 100 vd.; ACAR, 2. bası. s. 105-106, GENÇCAN s.233, ATEŞ s.80) Diğer görüş ise, milli piyango biletinin edinilmiş mal ile alınması halinde edinilmiş mal olarak kabul edilmesi gerektiğini ileri sürmektedir. (ÖZTAN s.180, DURAL/ÖĞÜZ/GÜMÜŞ s.198, ÖZUĞUR s.39, SARI, ACABEY. (Düşünceler. İz.BD) , s.173-174) Somut olayda bu hususla ilgili olarak Daire'ce yapılan tartışmalar sonucunda genel bir değerlendirme yapılmamış, her dosyadaki özel durumlar ve ortaya çıkabilecek somut olgular nedeniyle farklı neticelere varılabileceği de gözetilerek eldeki davadaki deliller ve dosya kapsamına göre irdeleme yapılmıştır. Bu değerlendirme sonunda ikramiye çıkan milli piyango biletinin alışverişin yapıldığı market tarafından herhangi bir karşılık gözetilmeksizin, ivazsız şekilde promosyon olarak verildiği, bu durumda TMK.’nun 220 /b.2 de yazılı “…ya da herhangi bir şekilde karşılıksız kazanma yoluyla elde edilen malvarlığı” çerçevesinde, talihe (şansa) dayalı olarak kazanılmasından dolayı kişisel mal olarak kabul edilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.Y. vekili tarafından dava konusu edilen araç ve taşınmazın, piyango biletine çıkan ikramiye ile alındığı ve davalı adına tescil ettirildiği açıklanmış, taşınmaz için ayın, araç için ise önce ayın sonra ıslah ile bedel istenmiştir. Dosya kapsamı ve Y. vekilinin açıklamaları, Y. tarafından aynı ikramiye ile kendi yakınlarına da mal alınmış olması, ikramiye miktarı ile araç ve taşınmazın değerleri birlikte düşünüldüğünde araç ve taşınmazın Y. tarafından A. G.’a bağışlandığının kabulü gerekir. Bu durumda bağış sebebiyle kişisel mal niteliğini alan araç ve taşınmaz bakımından Y.’in talepte bulunma imkanı yoktur. Mahkemenin araçla ilgili bağış olarak kabulü yerindedir. Taşınmaz bakımından ise, kural olarak mal rejiminin tasfiyesi neticesinde eşlerin birbirinden 07.10.1953 tarih 8/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gereği ayın değil alacak isteyebilecekleri görüşü doğrudur. Ancak az yukarıda açıklandığı gibi taşınmaz bakımından da bağış hususu gözetilerek bu gerekçe ile redde karar verilmesi gerekirken taraflar arasında yeniden uyuşmazlık yaratacak şekilde yazılı gerekçe ile red kararı verilmesi hatalı olup, hükmün bu bölümünün bozulması gerekirse de taşınmaza yönelik dava redle sonuçlanmış olup, hüküm sonucu itibarıyla yerinde olduğundan bu hususta da bozma sevk edilmemiş, gerekçe ile ilgili hataya değinilmekle yetinilmiştir. Açıklanan nedenlerle davacı-karşı davalı Y. vekilinin 35 UC 8091 plakalı araç ile Kadıköy 18 ada 37 parseldeki 6 numaralı meskene ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddi ile bu araç ve taşınmaza yönelik Mahkemece verilen red kararının ONANMASINA,Yapılan değerlendirme sonunda milli piyango biletine çıkan ikramiyenin Y.’in kişisel malı olduğu kabul edildiğine göre gerek çıkan ikramiye, gerekse bu ikramiye ile alındığı anlaşılan ve A. G. tarafından dava konusu edilen malvarlığının kişisel mal olarak kabul edilmesi doğrudur. TMK’nun 219/4.maddesine göre kişisel malların gelirleri de edinilmiş maldır. Kişisel mallar üzerinde eşlerin katılma alacağı yok ise de edinilmiş mallar üzerinde diğer eşin yasadan kaynaklanan artık değerin yarısı oranında katılma alacağı isteme imkanı bulunmaktadır (TMK'nun 231, 236/1.m.). TMK'nun 222. maddesi gereğince, belirli bir malın eşlerden birine ait olduğunu iddia eden kimse iddiasını ispat etmekle yükümlüdür. Bir eşin bütün mallarının aksi ispat edilinceye kadar edinilmiş mal olarak kabul edilmesi gerekir. Katılma alacağı bakımından talepte bulunan eşin çalışıp çalışmaması veya herhangi bir katkıda bulunup bulunmamasının bir önemi de yoktur. Katılma alacağı yasadan kaynaklanmaktadır. Bu tür davalarda, eklenecek değerlerden (TMK.m.229) ve denkleştirmeden (TMK.m.230) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere edinilmiş malın (TMK.m.219) toplam değerinden mala ilişkin borçlar çıkarıldıktan sonra kalan artık değerin (TMK.m.231) yarısı üzerinden (TMK.m.236/1) tarafların kazanılmış hakları da dikkate alınarak katılma alacağının hesaplanması gerekir.Mahkemece bankacı bilirkişinin 29.03.2013 tarihli raporunda banka hesabının açıldığı tarihten kapatıldığı tarih olan 14.07.2003 tarihine kadar paranın 226.873,18 TL faiz getirisi olduğu, zaman zaman fon alımı da yapıldığı ancak, bu hususta hesap yapılmasının mümkün olmadığı, bu sebeple bankadan alınan yazıdaki bilgilere göre paranın fon getirisinin 87.130,47 TL olarak hesaplandığı, toplamda A. G.’ın 200.566,97 TL katılma alacağı olduğu kabul edilerek bu miktar üzerinden hüküm kurulmuştur. Ancak hükme esas alınan bankacı bilirkişi raporu yetersiz olduğu gibi fon getirisinin de ne şekilde hesaplandığı karardan ve rapordan anlaşılamamaktadır. Hesaba esas faiz gelirinin mal rejiminin sona erdiği 21.07.2004 tarihi itibarıyla yapılması gerekirken hesabın kapanış tarihi olduğu belirtilen 14.07.2003 tarihine göre yapılması hatalıdır. Diğer yandan ikramiyenin yatırıldığı hesaptan çekilerek ayrı açılan diğer hesaplar bakımından da bir hesaplama yapılmamıştır.Bu durumda Mahkemece, piyango biletine çıkan ikramiyenin 07.01.2003 tarihinde yatırıldığı 857218 ve 683195 numaralı hesaplar esas alınmak, bu hesaplardan çekilerek açılan diğer hesaplar da gözetilmek suretiyle mal rejiminin sona erdiği 21.07.2004 tarihi itibarıyla bu hesaplardaki mevcut para içindeki ana para harici faiz gelirleri ile fon getirilerinin hesaplanması, bu hesabın yapılması için konusunda uzman iki bankacı ve bir mali müşavirden oluşacak bilirkişi kurulundan gerekçeli ve hüküm vermeye yeterli rapor alınması, TMK’nun 231.maddesindeki artık değerin tespit edilmesi, artık değerin yarısı oranında Abdulah G.’ın katılma alacağı bulunduğunun gözetilerek sonucuna göre katılma alacağı ile ilgili hüküm kurulması gerekir. Açıklanan hususlar gözetilmeden, 683195 numaralı hesap esas alınarak bu hesabın kapatıldığı 14.07.2003 tarihi itibarıyla hesaplanan faiz geliri ile ne şekilde bulunduğu anlaşılamayan fon getirisi üzerinden denetimi mümkün olmayacak ve duraksamaya yol açacak biçimde yazılı şekilde katılma alacağına hükmedilmiş olması doğru değildir. Bu nedenle Y. vekilinin ikramiyenin kendisi dışında annesinin de hakkı olduğuna, ikramiye sebebiyle faiz ve fon getirilerinin de kişisel mal sayılması gerektiğine yönelen temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak ikramiyenin edinilmiş mal olduğu ve bu ikramiye ile alınan malvarlığının da edinilmiş mal sayılmasına yönelik temyiz itirazları yerinde değil ise de banka hesaplarındaki paraların faiz ve fon getirileri bakımından A. G. vekilinin temyiz itirazları yerindedir.Davalı-karşı davacı A. G. vekilinin temyiz itirazları kısmen yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün, piyango biletine çıkan ikramiye sebebiyle Y. adına açılan hesaplar ve bu hesaplardan çekilerek açılan, mal rejimi sona erdiği sırada halen mevcut bulunan hesaplardaki paraların faiz gelirleri ile fon getirilerine yönelik olarak 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, HUMK'nun 388/4 (HMK.m 297/ç) ve HUMK'nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, Yargıtay duruşmasının yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 1.100,00 TL Avukatlık Ücreti'nin Y. S.'dan alınarak Yargıtay duruşmasında avukat marifetiyle temsil olunan A. G. Akyol'a verilmesine ve 25,20 TL onama harcının peşin harca mahsubu ile kalan 3.400,00 TL harcın davacı-karşı davalı Y. S.'ya iadesine, 3.425,00 TL peşin harcın davalı-karşı davacı A. G. Akyol'a iadesine 11.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.