Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, stantsız alan kira sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK'nun Sulh Hukuk mahkemelerinin görevini düzenleyen 4. maddesinin 1 / a bendi gereğince kiralanan taşınmazların İcra ve İflas Kanunu'na göre ilamsız icra yolu ile tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalar sulh hukuk mahkemesinin görevine girmektedir. Mülga 1086 Sayılı HMUK'dan farklı olarak bu düzenlemede miktar ayırımı yapılmaksızın tahliye, alacak, tazminat, kiracılık sıfatının tespiti gibi tüm kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözüm yeri sulh hukuk mahkemesi olarak gösterilmiştir.Davacı alacaklı, 11.10.2011 tarihinde düzenlediği 29 eylül -02 Ekim 2011 standsız alan kira faturası ve “fuar katılım formu” başlıklı belgeye dayanarak stantsız alan kira bedelinin tahsili için icra takibi başlatmış, davalı borçlu fuar katılım belgesi altındaki imzayı inkar ederek borçlu olmadığını savunmuştur. Bu durumda taraflar arasındaki uyuşmazlığın kira ilişkisine dayandığının kabulü gerekir. Davanın, 6100 Sayılı HMK'nun yürürlüğe girmesinden sonra 05.01.2012 tarihinde Asliye Ticaret Mahkemesinde açıldığı anlaşılmıştır. Görev kamu düzenine ilişkin olup bu hususun yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilmesi gerekir. Dairemizce benimsenen Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 19.11.2003 tarih 2003/3-737 esas 2003/700 karar sayılı ilamı da nazara alınarak mahkemece dava dilekçesinin görev yönünden ret edilerek görevsizlik kararı ile dosyayı görevli Sulh Hukuk mahkemesine göndermesi gerekirken, işin esasının incelenerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 02.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.