Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 20750 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 36232 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali, mala zarar vermeHÜKÜM : MahkumiyetMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:Sanığın aşamalarda değişmeyen savunmasında suçlamayı kabul etmemesi, GPS kayıtlarından olay günü sanık ve temyize gelmeyen sanığın kullanımında bulunan, kiralık olduğu anlaşılan ... plakalı aracın olay yerine yakın yerde park halinde olduğunun ve suç yerine yakın olan ... Cd. No:... sayılı işyeri kamera görüntülerine giren, kamerayı fark etmeleriyle birlikte yüzlerini gizledikleri tespit edilen şahısların sanık ve temyize gelmeyen sanığa benzetildiğine dair kolluk görevlileri tarafından düzenlenen 11/09/2012 tarihli tutanak dışında; sanığın, yüklenen suçu işlediğini gösterir, hukuka uygun, kuşkudan uzak, kesin, yeterli ve inandırıcı kanıtlar bulunmadığı gözetilmeden “şüpheden sanık yararlanır” evrensel ceza hukuku ilkesi uyarınca delil yetersizliği nedeniyle anılan suçlardan beraati yerine yazılı biçimde mahkumiyetine karar verilmesi,Kabule göre de;1- Konut dokunulmazlığını bozma suçundan kurulan hükümde, netice cezanın 12 ay yerine hesap hatası neticesinde 1 yıl hapis cezası olarak belirlenmesi suretiyle fazla ceza tayinine neden olunması,2- Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 Sayılı TCK 53. madde 1. fıkra b. bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu ve kasten işlemiş olduğu suç dolayısıyla hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1.maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,Bozmayı gerektirmiş, sanık ...'nun temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma hükmünün CMUK 325. maddesi uyarınca, hükmü temyiz etmeyen sanık ...'a sirayetine, 24.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.