Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 20686 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 196 - Esas Yıl 2014
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:K A R A RAlacaklı tarafından borçlu aleyhine Kırşehir Aile Mahkemesi'nin 11.07.2008 tarih 20007/614 Esas-2008/390 Karar sayılı ilamına dayanılarak ilamlı takip başlatılmış olup, borçlu İcra Mahkemesi'ne başvurusunda; takip dayanağı Kırşehir Aile Mahkemesi'nin 2007/634 E. sayılı ilamı ile maaşından haciz yapıldığını ve daha sonra ise boşanma kararı ile tedbir nafakasının kararın kesinleşmesine kadar hükmedildiğini, her iki ilamla verilen tedbir nafakasının boşanma kararının kesinleşmesine kadar devam edeceğini, ama kararın kesinleşmesinden sonra 16 aylık nafaka kesildiğini açıklayarak takibin iptalini ve fazladan alınan 16 aylık nafakanın iadesine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece tedbir nafakasının boşanma kararının kesinleşmesiyle sona erdiği gerekçesiyle takibin iptaline ve İİK'nun 361. maddesi gereğince dosya alacaklısına muhtıra gönderilerek 27.01.2012 tarihinden itibaren yapılan ödemelerin geri alınmasına karar verilmesi üzerine hüküm; alacaklı tarafından temyiz edilmiştir.Kırşehir Aile Mahkemesi'nin 11.07.2008 tarih, 2007/634 Esas, 2008/390 Karar sayılı ilamı ile ayrı yaşama hakkı kazanan davacı eş A.. D.. için hükmedilen tedbir nafakasının 10.11.2008 tarihinde takibe konulduğu, takip devam ederken Mucur Asliye Hukuk Mahkemesi'nin (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) 01.07.2010 tarih, 2009/182 Esas ve 2010/94 Karar sayılı kararı ile tarafların boşanmalarına, TMK 169. madde gereğince dava tarihi olan 15.02.2009 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 125 TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar davacıdan alınarak davalıya (A.. D..) verilmesine karar verildiği, boşanma kararının 27.01.2012 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. İcra takibinin yasal dayanağı ilam ve bu kararda hükmedilen tedbir nafakasının TMK 197. maddeden kaynaklı ayrı yaşama hakkına dayalı bağımsız açılan dava sonucunda hükmedilen tedbir nafakası olduğu, boşanma ilamında ise TMK 169. madde gereğince tedbir nafakasına hükmedildiği, boşanma ilamında tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla denilmemiş olduğundan, anılan her iki ilama dayanılarak boşanma kararının kesinleşmesine kadar tedbir nafakası talep edilebilir. Bu durumda Mahkemece boşanma kararının kesinleşme tarihi olan 27.01.2012 tarihinden sonra yapılan ödemelerin İİK 361.maddeye göre iadesine karar verilmesi doğru ise de; yazılı gerekçeyle takibin iptaline karar verilmesi doğru değildir.Borçlunun temyiz itirazının yukarıda belirtilen nedenle kabulü ile Mahkeme kararının İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m. 297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 11.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.