Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 20622 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 17042 - Esas Yıl 2015





Y A R G I T A Y İ L A M IİNCELENEN KARARINMAHKEMESİ : Bulancak İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 28/11/2014NUMARASI : 2014/38-2014/79DAVACI : ALACAKLI:Temel KöseDAVALI : BORÇLU :Olgun ÖzkanDAVALI :3. KİŞİ :Hatice CebeciYukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki 3. kişi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi Şerife Ayyıldız tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:Alacaklı vekili, borçlunun maaşının asgari ücret üzerinden hesaplama yapılmak ve haciz müzekkeresinin tebliğ tarihinden başlamak suretiyle bugüne kadar kesilmesi gereken paranın üçüncü şahıs işverenden tahsilini istemiş; icra müdürlüğünce 29.05.2014 tarihli karar ile "3. kişi tarafından haciz müzekkeresine cevap verildiği, 89/1 haciz ihbarnamesine de itiraz edildiği, alacaklı vekilinin SGK kaydının güncel olup, işverenin üzerine düşen yükümlülüğü yapmadığını belirtmiş ise de, bu hususun dava ve ispat yolu ile ileri sürülmesi gerektiğinden" bahisle alacaklı vekilinin talebi reddedilmiştir. Alacaklı vekili, icra müdürlüğünün sözkonusu ret kararının iptali istemi ile icra mahkemesine başvurmuş, mahkemece şikayetin kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.İcra takibinin kesinleşmesi üzerine, borçlu Olgun Özkan hakkında, 3. kişi Hatice Cebeli nezdinde işçi olarak çalıştığı bildirilerek borçlunun almakta olduğu maaş veya ücretinin İİK'nun 355 ve 356. maddeleri uyarınca haczine dair 30.03.2012 tarihli haciz müzekkeresi, 22.05.2012 tarihinde de 89/1 haciz ihbarnamesi gönderildiği ve haciz müzekkeresinin 3. kişiye 03.04.2012 tarihinde, 89/1 haciz ihbarnamesinin ise 22.05.2012 tarihinde tebliğ edildiği görülmektedir. Borçlunun üçüncü kişi Hatice'den aldığı maaş ve ücretinin 1/4'ü üzerine 30.03.2012 tarihinde haciz konulmuştur. İİK'nun "paraya çevirme" başlığını taşıyan 106 ve devamı maddelerinde taşınır ve taşınmaz malların satış usulü düzenlenmiştir. Haciz, satılarak paraya çevrilmesi zorunlu mala değil, borçlunun maaş ve ücretine konmuştur. Her ne kadar alacak, maaş ve para menkul hükümlerine göre haczedilir ise de, bu paranın (maaşın) satılarak paraya çevrilmesi söz konusu olamayacağından satış isteme açısından İİK.nun 106.ve 110.maddelerinin tatbiki düşünülemez. Ancak yasada para alacağı üzerine konulan haczin ne kadar süreyle mevcudiyetini koruyabileceği yönünde bir açıklık bulunmadığından, takip ve haciz tarihi itibarı ile uygulanması gereken İİK.nun 106.maddesinde, menkul mallar için öngörülen 1 yıllık sürenin, para alacakları yönünden hacizden itibaren paranın istenmesi için gerekli azami süre olarak kıyasen uygulanması gerekmektedir. Somut olayda, alacaklı 22.05.2014 tarihinde icra müdürlüğüne başvurarak, haczedilen paranın işverenden tahsili için talepte bulunmuştur. Bu durumda, alacaklı tarafından haciz tarihinden itibaren 1 yıllık süre içinde paranın istenmesi keyfiyetinin yerine getirilmediği görülmektedir. Hal böyle olunca, İİK'nun 106. maddesi uyarınca düşen ve artık hukuken varlığını sürdürmeyen hacze dayalı olarak 3. kişiden haciz konulan maaşların tahsili istenemez. İcra müdürlüğünce verilen ret kararı bu nedenle ve sonucu itibarı ile doğrudur.O halde, mahkemece emredici nitelik taşıyan ve anılan yasa hükmünden kaynaklanan bu husus re'sen gözönünde bulundurularak istemin reddine karar verilmesi gerekirken, şikayetin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : 3. kişinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre 3. kişinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.