Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 2061 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 2207 - Esas Yıl 2016
(KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİ)TÜRK MİLLETİ ADINAYağma, kasten yaralama ve cezaevinde yasak eşya bulundurmak suçlarından hükümlü ., cezalarının 24 yıl 38 ay 62 gün hapis cezası olarak toplanmasına dair.. Ağır Ceza Mahkemesinin 10/11/2015 tarihli ve 2015/982 değişik iş sayılı içtima kararının infazı sırasında, hükümlünün 18 yaşını ikmalinden önce tutuklu kaldığı 194 gün sürenin 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı hakkında Kanun hükümleri doğrultusunda 1 gün 2 gün sayılmak suretiyle mahsup edilmesi gerektiğinden bahisle . Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 04/12/2015 tarihli müddetnameye itiraz etmesi üzerine, hükümlünün 08/01/2005-21/07/2005 tarihleri arasında tutuklu kaldığı dönemde yürürlüğe giren 5275 sayılı Kanun’un mahsuba ilişkin düzenlemesinin lehe olduğu cihetle tutuklu kalınan 194 günün anılan Kanun’un 107/5. maddesi uyarınca 1 güne karşılık 2 gün olarak hesap edilmesi gerektiği gerekçesiyle müddetnameye yönelik itirazın kabulüne dair . Ağır Ceza Mahkemesinin 09/12/2015 tarihli ve 2015/757 değişik iş sayılı kararına İnfaz Savcılığınca yapılan itirazın reddine ilişkin . Ağır Ceza Mahkemesinin 22/12/2015 tarihli ve 2015/1379 değişik iş sayılı kararını kapsayan infaz dosyası incelendi.Dosya kapsamına göre hükümlünün içtima kararına dahil . Ağır Ceza Mahkemesinin 2005/24-370 sayılı ilamı ile toplam 5 yıl 10 ay hapis cezasına (1 yıl 3 ay, 1 yıl 3 ay, 1 yıl 3 ay ve 2 yıl 1 ay olmak üzere) mahkum edildiği, bu ilamda suç tarihinin 07.01.2005 tarihi olduğu, hükümlünün bu dosyada 08.01.2005-21.07.2005 tarihleri arasında 194 gün tutuklu olarak kaldığı, kayden 10.10.1988 doğumlu olan hükümlünün tutuklu kaldığı dönemde 18 yaşını ikmal etmediği, suç tarihinin 01.06.2005 tarihinden önce olması itibariyle şartla tahliye tarihinin tespiti için lehe olan yasanın tespit zorunluluğu bulunduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan 647 sayılı Kanun hükümleri doğrultusunda ½ oranında ve ayda 6 gün indirim yapılması ile 194 gün tutukluluk süresinin mahsubu halinde bu ilam yönünden infaz kurumunda geçirmesi gereken sürenin 658 gün olduğu, suç tarihinden sonra yürürlüğe giren 5275 sayılı Kanun hükümleri doğrultusunda 1/3 oranında indirim ve tutukluluk süresinin 1 gün 2 günsayılması suretiyle mahsubunda ise infaz edilmesi gerekli sürenin 1028 gün olduğu, 5275 sayılı Kanun’un 107/5. maddesindeki (5560 sayılı kanun ile değişiklik öncesi) "Koşullu salıverilme süresinin hesaplanmasında, hükümlünün onsekiz yaşını dolduruncaya kadar infaz kurumunda geçirdiği bir gün, iki gün olarak dikkate alınır." şeklindeki düzenlemenin hükümlü lehine olduğu düşünülse bile, infaz hukukunda karma bir uygulama yapılmasının mümkün olmadığı 647 sayılı Kanun’un lehe olduğu kabul edilerek yapılan infazda 5275 sayılı Kanun’un 107/5. maddesinin ayrıca tatbiki suretiyle çapraz ve karma bir uygulama yapılmasının mümkün olmadığı gözetilmeksizin itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine dair karar verilmesinde isabet görülmemiştir.5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü'nün 11.02.2016 gün ve 94660652-105-551099-2016 Kyb sayılı istemlerine müsteniden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize ihbar ve dosya gönderilmekle, gereği görüşülüp düşünüldü;SONUÇ ve KARAR: Yukarda açıklanan nedenlerle;Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü'nün kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden, . Ağır Ceza Mahkemesinin 22/12/2015 tarihli ve 2015/1379 D. iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nun 309/4. maddesi uyarınca (KANUN YARARINA BOZULMASINA), müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, dosyanın mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 20/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.