Aile MahkemesiDAVA TÜRÜ : Katkı payı alacağı... ile ... aralarındaki katkı payı alacağı davasının reddine dair Aile Mahkemesi'nden verilen 15.11.2012 gün ve 2/881 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:K A R A RDavacı, 778 parsel numaralı taşınmazın evlilik içinde iki tarafın katkıları ile alınan ortak mal olduğunu açıklayarak TMK’nun ilgili hükümleri gereği mal rejiminin tasfiye edilerek fazla hakları saklı kalmak kaydı ile katkı payı alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalı, davanın reddini savumuştur.Mahkemece, dava konusu taşınmazın davacının katkısının olup olmadığı, katkısı varsa ne miktarda olduğu ispat edilemediğinden davanın reddine karar verilmesi üzerine hüküm, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.Taraflar 11.01.1994 tarihinde evlenmişler, 18.11.2005 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin kararın 30.06.2010 tarihinde kesinleşmesi ile boşanmışlardır. Eşler arasındaki mal rejimi TMK'nun 225/son maddesi gereğince boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir. Bu durum karşısında evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar 743 sayılı TKM'nin 170. maddesi uyarınca eşler arasında mal ayrılığı rejimi, 01.01.2002 tarihinden boşanma davasının açıldığı tarihe kadar 4722 sayılı Kanun'un 10. maddesi gereğince, eşler başka bir mal rejimini seçtiklerini ileri sürmediklerinden TMK'nun 202. maddesine göre edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir.Dava, TKM'nin 170. maddesi uyarınca eşler arasında mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde edinilen taşınmazdan kaynaklanan katkı payı alacağı isteğine ilişkindir.Tarafların öncesinde 1/2'şer oranda maliki oldukları dava dışı 918 parselin 12.05.1997 tarihinde satıldığı, yaklaşık beş ay sonra dava konusu 778 parselin 03.10.1997 tarihinde satın alındığına göre, davacının önceden 1/2 oranında maliki olduğu dava dışı 918 parsel numaralı taşınmazın satımından hissesine düşen miktar ile dava konusu taşınmazın alımına katkıda bulunduğunun kabulü gerekmektedir. Buna göre 918 parselin satış tarihindeki sürüm değeri ile dava konusu 778 parselin satın alındığı tarihteki sürüm değeri belirlenip davacının katkı oranı belirlenerek, bulunan bu oran dava konusu taşınmazın davatarihindeki değeri ile çarpılarak davacının katkı payı olarak miktarı belirlenerek bu miktar üzerinden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine hükmedilmesi doğru olmamıştır.Davacı vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK'nun 428. maddesi hükmü uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK'nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 24,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 12.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.