Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kiracılık sıfatının tespiti davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, kiracılık sıfatının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı vekili, dava dilekçesinde, müvekkilinin davalıya ait taşınmazı, 15.05.2002 tanzim ve 15.05.2003 başlangıç tarihli, 10 yıl müddetli sözleşme ile akaryakıt istasyonu kurup işletmek üzere yap-işlet-devret modeli ile kiraladığını, yapılan sözleşmenin özel hukuk hükümlerine tabi olduğunu, davalının sözleşmeyi uzatmak istemediğini, davacının tahliyesini istediğini belirterek kiracılık ilişkisinin tespitini istemiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.Davaya konu kiralananın 30.12.1999 tarihli meclis kararı ile akaryakıt istasyonu yapılmak üzere yap-işlet-devret modeliyle ihaleye çıkarılmasına karar verilmiş, 24.02.2000 tarihinde dava dışı Ersa Ltd. Şti.'ye ihale edilmiş ve bu şirketle 20.03.2000 tanzim ve 20.03.2001 başlangıç tarihli (kira bedelinin ödenmeye başladığı tarih), 10 yıl süreli kira sözleşmesi imzalanmış, daha sonra bu şirket bir yıllık sürede akaryakıt istasyonunu kuramayınca 27.02.2001 tarihli karar ile kira başlangıcının 10.03.2002 olarak değiştirilmesine davalı tarafından karar verilmiş, bundan sonrasında ise dava dışı şirket akaryakıt istasyonunu yine kuramayınca önceki sözleşmenin sekizinci maddesi gereği sözleşmeyi davacı şirkete devrettiği ve her iki şirketin 02.05.2002 tarihinde davalı belediyeye başvurarak devir gereği işlem yapılmasını istedikleri talebin kabulü üzerine, taraflar arasında 15.05.2002 tanzim ve 15.05.2003 başlangıç tarihli on yıl süreli kira sözleşmesi imzalandığı anlaşılmıştır. Bu durumda davacı şirketle yapılan sözleşme yeni bir sözleşme olmayıp, esasen 2886 Sayılı Yasanın 66. maddesine göre yapılan devir sonucu ilk sözleşmenin devamı niteliğindedir. 2886 Sayılı Devlet İhale Kanununun 5737 Sayılı Kanunun 79/c maddesi ile değişik “Ecrimisil ve Tahliye” başlıklı 75.maddesinin 3 ve 4.fıkrasında; “kira sözleşmesinin bitim tarihinden itibaren işgalin devam etmesi halinde, sözleşmede hüküm var ise ona göre hareket edilir. Aksi halde ecrimisil alınır. İşgal edilen taşınmaz mal, idarenin talebi üzerine bulunduğu yer mülkiye amirince en geç onbeş gün içinde tahliye ettirilerek, idareye teslim edilir.” hükmü bulunmaktadır. Bu madde önceleri sadece Hazine tarafından bu kanun hükümlerine göre kiraya verilen taşınmazlar hakkında uygulanırken, 13.07.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5393 Sayılı Belediye Kanununun 15/p-3 maddesi hükmüyle belediye taşınmazları 5538 Sayılı Kanunun 26/b maddesi uyarınca İl Özel İdareleri ve son olarak 5737 Sayılı Kanunun 79/c maddesi uyarınca Vakıflar Genel Müdürlüğüne ait taşınmazlar hakkında da uygulanması öngörülmüştür. Bu madde ile adı geçen kurumlara tahliye konusunda bir ayrıcalık tanınmıştır. Yasal süre bitiminden itibaren ecrimisil alınacağı hüküm altına aldığından, 2886 Sayılı Yasanın 1.maddesi uyarınca usulüne uygun yeni bir sözleşme yapılmadıkça kiracıyı fuzuli şagil kabul etmek gerekir. Yukarıda belirtilen nedenlerle davacı şirketle, davalı belediye arasındaki sözleşme yeni bir sözleşme olmayıp, ihale ile yapılan ilk sözleşmenin devamı niteliğinde olup, sözleşme süresi sonunda davacı şirket fuzuli şagil durumuna düşmüştür. O halde davanın reddine karar vermek gerekirken yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 02.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.