Davacı vekili, müvekkilinin Bakanlar Kurulu kararı ile özelleştirme kapsamına alınan işyerinde çalışırken haksız olarak iş sözleşmesinin 12.05.2003 tarihinde feshedildiğini, açılan işe iade davası sonrasında işe iade kararının verildiğini ve işverene yapılan başvuru üzerine işe başlatıldığını ve dört aylık boşta geçen süre alacağının ödendiğini, ancak müvekkilinin iş sözleşmesi feshedilmeyip 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun'un 22.maddesi kapsamında nakle tabi kapsam dışı personel olduğundan diğer kamu kurum ve kuruluşlarına veya davalı işyerinde kapsam dışı personel olduğundan diğer kamu kurum ve kuruluşlarına veya davalı işyerinde kapsam dışı başka bir kadroya atanması gerektiğini, davalı işverenliğin bunu yapmayıp, müvekkilin işine haksız olarak son verdiğini, müvekkilinin 20.10.2004 tarihinde yeniden işe alındığını bu sebeple 12.05.2003-20.10.2004 tarihleri arasında boşta kaldığı onyedi ay sekiz günlük süreden dört aylık ödeme yapılan süre indirildiğinde onüç ay sekiz günlük ücretinin ödenmesi gerektiğini belirterek 25.104,64 TL. alacağın tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davacının işe iade davası sonrasında 20.10.2004 tarihinde işe başlatıldığını, boşta geçen dört aylık süre alacağının ödendiğini, davanın ve temyiz aşamasının uzun sürmesinin kendilerine kusur olarak izafe edilemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davalı işverenliğin 4046 Sayılı Kanun'un 22.maddesi kapsamında nakle tabi personel statüsünde bulunan davacıyı, kadrosunun iptali sebebiyle istihdam fazlası personel olarak diğer kamu kurum ve kuruluşlarına naklini sağlaması gerekmesine rağmen bu kanun düzenlemeye aykırı olarak iş sözleşmesini feshettiği ve işe başlangıcını da işe iade davası sonucu değil, bu karar kesinleşmeden Özelleştirme İdaresinin 03.08.2004 günlü talimatı çerçevesinde gerçekleştirdiğinden, davacının iş sözleşmesinin feshedildiği 12.05.2003 ile işe başlatıldığı 20.10.2004 tarihleri arasında geçen süreden kendisine ödenen dört aylık boşta geçen süre alacağının mahsubu ile kalan ücret alacağının davalıdan tahsil edilmesi gerektiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.Geçersiz fesihle yapılan feshin sonuçlarını düzenleyen 4857 sayılı İş Kanunu'nun 21. maddesinin 3. fıkrasında “İşe iade davası sonrasında kararın kesinleşmesine kadar çalıştırılmadığı süre için işçiye en çok dört aya kadar doğmuş bulunan ücret ve diğer hakları ödenir.”düzenlemesi yer almaktadır.İşe iade davası sonrasında davacının yeniden işe başlatıldığı ve dört aylık boşta geçen süre alacağının kendisine ödendiği hususunda taraflar arasında uyuşmazlık yoktur.Bu açıklamalar tahtında geçersiz fesihle yapılan fesih neticesinde açılacak işe iade davası sonrasında işverenin ne kadar süre ile boşta geçen süreden sorumlu tutulacağı yukarıda belirtilen kanun maddesinde belirtilmiştir. Bu süreden daha fazlası için boşta geçen süre alacağına hak kazanılamayacağı gözetilmeden davanın reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.SONUÇTemyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine 01.10.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.