Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 20488 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 35925 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlaliHÜKÜM : MahkumiyetMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:1-Sanığın aşamalarda suçlamayı kabul etmeyerek, olay tarihinde 4-5 tane çocuğun kendisine hurda kapı alıp almayacağını sorduklarını, alacağını söylemesi üzerine, sonradan katılana ait olduğunu öğrendiği kullanılmayan harabe haldeki kapıyı çocukların söktüklerini ve birlikte el arabasına yüklediklerini, çocuklarada 10 TL para verdiğini beyan ettiği, 10.10.2012 tarihli CD inceleme tutanağınında sanık savunmasını doğruladığı, sanığın suça konu kapıyı hırsızladığına ilişkin yeterli delil bulunmadığının anlaşılması karşısında, sanığın eyleminin 5237 sayılı TCK'nın 165/1. maddesinde düzenlenen suç eşyasının satın alınması veya kullanılması suçunu oluşturup oluşturmayacağının tartışılması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması;2-Katılanın suça konu evde kalmayıp, oğlunun evinde ikamet ettiği yönündeki beyanı, 10.10.2012 tarihli olay yeri görgü tespit tutanağı içeriğine göre, hırsızlığın yapıldığı yerin kullanılmayan, boş ve metruk bir ev olduğunun tespit edilmesi karşısında; sanığın üzerine atılı bulunan konut dokunulmazlığını ihlal suçunun yasal ve zorunlu unsurlarının olayda oluşmadığı gözetilmeden, beraatı yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,Kabule göre de;3-Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 Sayılı TCK 53. madde 1.fıkra b. bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu ve kasten işlemiş olduğu suç dolayısıyla hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1.maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’in temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 22.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.