Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 20487 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 17276 - Esas Yıl 2014





Tebliğname No : 7 - 2013/9745MAHKEMESİ : Mersin 1. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 24/09/2012NUMARASI : 2011/994 (E) ve 2012/721 (K)SUÇ : 5015 sayılı yasaya aykırılıkYerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;Olay tarihinde sanığın iş yerinde kaçak motorin ve motorin imal edip satmaya yarayan eşyalar ele geçirildiği cihetle; sanık ve kaçak eşya konusunda mahkemece verilmiş usulüne uygun bir arama kararı olmadığı gibi gecikmesinde sakınca olduğu gerekçesiyle Cumhuriyet Savcısı tarafından da verilmiş bir yazılı arama izni ya da Cumhuriyet Savcısına ulaşılamaması nedeniyle kolluk amirince verilmiş yazılı arama emri de bulunmaması karşısında, hukuka aykırı arama sonucu ele geçen eşyanın yasak delil niteliğinde olduğu, bu eşyanın kaçak olmasının durumu değiştirmeyeceği, sanığın aşamalarda eşyaları motorin imal edip satma şeklinde ticari amaçla bulundurduğuna dair bir ikrarı da bulunmadığı nazara alındığında Anayasanın 38/2, 5271 sayılı CMUK'nun 206/2-a, 217/2, 230/1 madde ve fıkralarına göre hukuka aykırı surette elde edilen delillere dayanılarak mahkumiyet hükmü kurulamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,Kabule Göre de;I) Talimat mahkemesinde alınan savunmasında hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesini talep eden sanığın, talimat ekinde KEMT varakasının olmadığı nazara alınarak kamu zararından haberdar olmadığı anlaşılmakla; sanığa dava konusu eşyanın gümrük idaresince hesaplanan "eşyanın ithalinde öngörülen gümrük vergileri ve diğer eş etkili vergiler ile mali yükler toplam tutarı" olan miktarın kamu zararı olduğunun bildirilmesi ve sonucuna göre, gerektiğinde Ceza Muhakemesi Kanunun 231/9 fıkrası da gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, sanık hakkında “tekrar suç işlemeyeceği konusunda oluşan kanaat dikkate alınarak....” şeklindeki gerekçeyle hapis cezasının ertelenmesine ve erteleme gerekçesi ile çelişki oluşturacak biçimde “...kamu zararının karşılanmamış oluşu, olayın oluş şekli ve sanığın kişilik özellikleri dikkate alınarak...” şeklindeki yazılı gerekçe ile CMK.nun 231. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,II) Uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında TCK'nun 53/1. c maddesinin kendi altsoyu dışında kalanlar yönünden uygulanmaması,III) 5237 Sayılı TCK'nun 51/7. maddesi gereğince sanığın denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi halinde; ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verilmesi gerektiği halde, infazı kısıtlayacak şekilde sanığın denetim süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlemesi halinde ertelenen cezanın tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verilmesi,IV) Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1. maddesi uyarınca, kendisini vekille temsil ettiren katılan kurum lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde dilekçe yazım ücretine hükmedilmesi,Yasaya aykırı, katılan kurum vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün, 5320 sayılı yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 21/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.