Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 203 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 22233 - Esas Yıl 2013





Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanığın beraatine ilişkin hükümler katılan tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;Sanığın, katılanın borçlu olarak imza atıp borcu nedeniyle tanık A.. A..'a verdiği senedi, tanık ...'nin elinden çekip alarak üzerini 26.000 TL bedelle yazıp kendisini alacaklı göstererek icra takibi başlatmak suretiyle nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda;Katılan ve tanık A.. A..'ın ifadelerinde, katılanın sanığa borcu olmadığını, sanığın katılanın A.. A..'a verdiği senedi, tanık ....'nin elinden çekip aldığını ve geri vermediğini, daha sonra ise senedi tanzim ederek icra takibi başlattığını beyan etmeleri, sanığın ise ifadesinde, katılanın babası ile ticaret yaptığını ve 26.000 TL katılanın kendisine borcu olduğunu, suça konu senedi de, borcuna karşılık olarak önceden tanzim edilmiş olarak katılanın kendisine verdiğini beyan etmesine rağmen, ekspertiz raporunda, keşideci yazı ve imzasının katılan eli ürünü olduğu, diğer yazıların katılan eli ürünü olduğuna dair kaligrafik uygunluk bulunmadığının belirlendiği ve sanığın iddia ettiği 26.000 TL harcama için herhangi bir fatura sunamadığı anlaşılmakla, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde ortaya çıkarılması amacına yönelik olarak, katılanın babası olan M.. K..'ın tanık sıfatıyla ifadesi alınarak, katılanın sanığa borcu olup olmadığı ve kendisinin yokluğunda sanığın işlerinin idaresi ile ilgilenip ilgilenmediğinin sorulması ile icra takip dosyasında sanığın avukatı olan Barış Akıncı'nın tanık sıfatıyla ifadesi alınarak, takip dosyasında ihtiyati haciz talebinden feragat etmesinin nedeninin açıklığa kavuşturulması ile sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeksizin, yazılı şekilde eksik araştırmayla hüküm kurulması,Kanuna aykırı olup, katılanın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 13/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.