Asliye Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescilYukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının onanmasına dair 12.02.2014 tarih, 2013/1192 Esas, 2014/2153 Karar sayılı Daire ilâmının müddeti içinde tashihen tetkiki davacılar vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:K A R A RDavacılar, miras yoluyla intikal, haricen satın alma, 60 yıldan fazla eklemeli kazanmayı sağlayan zilyetlik ve TMK'nun 713/2. maddesinde belirtilen ölüm sebebine bağlı olarak hukuki değerini yitiren 222 (yeni 851) ada 39 parsel sayılı taşınmazın tapu kayıtlarının iptali ile tescil isteğinde bulunmuş, bir kısım davalılar davanın reddini savunmuşlar, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Hükmün davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; Dairece 12.02.2014 tarih ve 2013/1192-2014/2153 Esas ve Karar sayılı ilamla onanmıştır. Davacılar vekili süresi içerisinde dilekçesinde bildirdiği gerekçelerle karar düzeltme isteğinde bulunmuştur.Dava konusu 222 (yeni 851) ada 39 parsel 25.08.1952 tarihinde yapılan kadastro çalışmalarında Temmuz 954 tarih 321 sıralı tapu kaydına dayalı olarak...adına tespit edilmiş, 04.01.1954 tarihinde kesinleşen tutanağa istinaden aynı malik adına tapuya tescil edilmiş, eldeki dava tarihine kadar tapu intikal görmemiştir. Davalılardan Hazine vekili, yargılama sırasında Asliye Hukuk Mahkemesi'ne açmış olduğu dava sonucunda mahkemece, davanın kabulüne TMK'nun 588. maddesi koşullarının oluştuğuna, ...’un gaipliğine ve dava konusu 851 ada 39 parselin tapu kaydının iptali ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiştir.. Asliye Hukuk Mahkemesi hükmü ile kayıt maliki...olarak düzeltilmiştir....dosya arasında yer alan mirasçılık belgesine göre 1876 doğumlu olup ölüm tarihinin belli olmadığı ancak 1/52 numaralı vukuat kaydına göre ölü olduğunun sabit olduğu, davalıların miras bırakanı...’un 16.03.1955 tarihinde ölmüş olduğu anlaşılmaktadır.Davacılar, dava dilekçelerinde ve dosya arasına sundukları değişik tarihli dilekçelerinde, davalıların kök miras bırakanları adına kayıtlı 222 ada 39 parselde kayıtlı taşınmazı davalıların miras bırakanları olan babaları ..’un yaklaşık 60 yıl önceu tür davalarbakımından kazanılmış (müktesep) hakkın kabulü gerekir. Uyuşmazlığa konu yapılan tapu kaydı; malikin ölüm tarihinden itibaren 20 yıllık kazanma süresi geçtikten sonra intikal görmüş ise bu tür intikal gören kayıt hukuken bir değer taşınmaz ve intikal maliklerine herhangi bir hak bahşetmez. Yine dava açmamış ancak; Anayasa Mahkemesinin verdiği yürürlüğünün durdurulması karar tarihi olan 17.03.2011 tarihinden önce hak sahipleri yararına kazanma koşulları oluşmuş, malik 20 yıl önce ölmüş ve 20 yıllık kazanma süresi de dolmuş ise, bu tür hak sahiplerinin de dava açma yönünden kazanılmış haklarının olduğunun da kabulü gerekmektedir. Bu gibi hak sahiplerinin 17.03.2011 tarihinden önce veya sonra dava açmalarının bir önemi bulunmamaktadır.Bu açıklamalardan sonra kazanılmış hakkın olduğu gözetilerek TMK'nun 713/2.maddesi bakımından dosya incelendiğinde; davacılar, miras yolu ile intikal, eklemeli kazanmayı sağlayan zilyetlik ve TMK'nun 713/2. maddesinde belirtilen ölüm nedenine dayanarak uyuşmazlık konusu 222 (yeni 851) ada 39 parselin tapu kaydının iptali ile adlarına tescilini istemiştir. Kural olarak tapulu bir taşınmazın veya tapuda kayıtlı bir payın kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla edinilmesi mümkün değildir. Ancak, kanunun açıkça izin verdiği ve düzenlediği ayrık durumlarda böyle bir yerin koşulları oluştuğu takdirde kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla edinilmesi mümkün olabilir. Kanunun açıkça izin verdiği hallerden biri de TMK'nun 713/2. maddesindeki düzenlemelerdir. Somut olayda dava konusu taşınmaz 16.07.1954 tarihinden dava tarihi olan 27.11.2006 tarihine dek... adına kayıtlı olup intikal görmemiştir. Yargılama sırasında ise 19.03.2010 tarihinde hükmen Hazine adına tescil edilmiştir. Mahkemece, TMK'un 713/ 2. maddesinde açıklanan “ölüm” sebebi bakımından değerlendirme yapılıp olumlu olumsuz bir hüküm kurulmamıştır.Şu halde; mahkemece, taraf delillerinin toplanmak suretiyle, az yukarıda açıklanan ilkeler de göz önünde bulundurularak TMK'nun 713/2. maddesinde belirtilen ölüm sebebine dayalı iptal ve tescil isteği yönünden olumlu ve olumsuz bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması doğru değildir. Yerel mahkeme hükmünün açıklanan nedenlerle bozulması gerekirken onandığı anlaşılmakla, davacılar vekilinin karar düzeltme isteğinin yerinde olduğunun kabulü ile Daire'nin 12.02.2014 tarih 2013/1192 Esas ve 2014/2153 Karar sayılı onama kararının ortadan kaldırılmasına, Mahalli mahkemenin 2006/291 Esas ve 2011/237 Karar sayılı hükmünün 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK'nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve istek halinde 70,80 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacılara iadesine, 12.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.