MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) MahkemesiDAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil, Katılma Alacağı... ile ... aralarındaki tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde katılma alacağı davasının reddine dair ... Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nden verilen ... gün ve ... sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:K A R A RDavacı ... vekili, tarafların 1998 yılında evlendiklerini ve ... Federasyonu yetkili mahkemesince boşandıklarını, anılan mahkemenin taşınmaz hakkındaki tasfiye talebini Türk Mahkemelerine bıraktığını, evlilik birliği içerisinde sahip olunan ... ada 4 parsel üzerinde tasfiye alacağı bulunduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptaliyle vekil edeni adına tesciline, olmadığı takdirde tasfiye alacağının davalıdan alınmasına karar verilmesini istemiştir.Davalı ... vekili, tarafların ... vatandaşı olduğunu, taşınmazın tescili hususunda açılan davanın reddine karar verildiğini, anılan hükmün kesin hüküm niteliğinde bulunduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.Mahkemece, tapu iptali ve tescil talebi yönünden kesin hüküm, tasfiye alacağı yönünden görülebilirlik koşulu gerçekleşmediğinden davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava; mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde tasfiye alacağı isteğine ilişkindir. ... Federasyonu vatandaşı olan taraflar, 1998 yılında evlenmişler yine ... Mahkemesi'nin ... tarih ... ile evliliğin feshine karar verilmiş, ... Nüfus İdaresi'nin ... tarihli işlemiyle tescil edilmiştir. Dava konusu ...'da bulunan ... ada ... parsel, 16.09.2004 tarihinde satış yoluyla davalı ... adına tescil edilmiştir.Davacı tarafından 12.12.2004 tarihli evlilik sözleşmesine dayalı olarak dava konusu taşınmazın tapuya tesciline yönelik olarak açılan dava sonunda, ... Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nin ... sayılı ilamı ile talebin reddine karar verilmiş, hüküm; Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin temyiz incelemesinden geçerek 28.11.2013 tarihinde kesinleşmiştir..//..Davacı vekili terditli olarak istekte bulunmuş, taşınmazın aynına yönelik talep kabul edilmediği takdirde tasfiye alacağı istemiştir. Mahkemece, taraflar arasında Türk Hukuku hükümlerine göre sona ermiş bir evlilik bulunmadığı, dolayısı ile davanın görülebilirlik ön koşulu gerçekleşmediğine işaret edilerek yazılı şekilde karar verilmiş ise de, mahkemenin bu görüşüne katılma olanağı bulunmamaktadır. Şöyle ki; ... Federasyonu vatandaşı olan taraflar, aynı ülkde evlenmişler ve Rusya yetkili mahkemesince evliliğin iptaline karar verilmiş, kararın kesinleşmesi üzerine, ... Nüfus İdaresi'nin 23.06.2010 tarihli işlemiyle tescil edilmiş; yabancı Nüfus İdaresi'nce düzenlenen belge yetkili makamlarca tasdik edilmiştir. Taraflar yabancı ülke vatandaşı olup, taraflar arasındaki evlilik birliği sona ermiş ülke nüfus idaresince tutulan sicile işlendiğine göre, yabancı mahkeme ilamının tanınmasına gerek bulunmadığının kabulü gerekir.Eşler arasında evlilik malları hakkında uygulanacak hukukun belirlenmesi 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkındaki Kanunda düzenlenmiştir. MÖHUK 15/1 maddesi uyarınca "Evlilik malları hakkında eşler evlenme anındaki mutad mesken veya milli hukuklarından birini açık olarak seçebilirler; böyle bir seçimin yapılmamış olması halinde evlilik malları hakkında eşlerin evlenme anındaki müşterek milli hukuku bulunmaması halinde evlenme anındaki müşterek mutad mesken hukuku bunun da bulunmaması halinde Türk hukuku uygulanır." hüküm altına alınmıştır. Taraflar uygulanacak ülke hukukunu seçtiklerini iddia etmediklerine göre, anılan Kanun maddesine göre müşterek milli hukukları olan Rus hukuku uygulanmalıdır.O halde; saptanan ve açıklanan bu kanun hükümleri karşısında özellikle, 5718 sayılı Kanun'un 15. maddesi gözetilerek öncelikle, tarafların hukuk sisteminde bulunan konuya ilişkin kanun maddelerinin tercümeleri, ilgili bilgi ve belgeler ile olayın çözümü için gerekli olan tüm dökümanları mahkemeye sunmaları için taraflara süre ve imkan tanınması, gerekirse Yabancı Hukuk Hakkında Bilgi Edinilmesine Dair Avrupa Sözleşmesi hükümlerinden de yararlanılması, bundan ayrı Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü'nden Rusya Medeni Kanun'un da yer alan yasal mal rejimiyle ilgili tüm Kanun maddeleri ile bilgi ve belgelerin mahkemeye gönderilmesinin istenmesi, 5718 sayılı MÖHUK. m. 1, 2, 5 ve 15. maddelerinin olayın çözümünde gözönünde tutulması, tarafların hukukuna göre gerekli bilgi ve belgeler ile Kanun maddelerinin Türkçe örnekleri sağlandıktan sonra somut uyuşmazlık hakkında değerlendirme yapılması; gerekli görülür ise dosyanın Milletlerarası Özel Hukuk ve Medeni Hukuk konusunda uzman iki akademisyene verilmek suretiyle olayın çözümüne ve tarafların seçmiş olduğu hukuka uygun, gerekçeli, tarafların ve Yargıtay'ın denetimine açık rapor alınması, ondan sonra oluşacak duruma göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm tesisi hatalıdır.SONUÇ: Yukarıda gösterilen nedenlerle; davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Usul ve Yasaya aykırı bulunan hükmün 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428 maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 440/I maddesii gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 27,70 TL peşin harcın temyiz eden davacıya iadesine, 09.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.