Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2015 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 6455 - Esas Yıl 2014





Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı istirdat davasına dair karar, davacı-davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, istirdat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı-kiracı ve davalı kiralayan tarafından temyiz edilmiştir.Davacı kiracı vekili 06.06.2011 tarihinde açtığı dava ile, davacı şirketin davalı şirkete ait taşınmazı 14.03.2003 başlangıç tarihli ve beş yıl süreli sözleşme ile kiraladığını davalı kiralayan tarafından davacı hakkında ödenmeyen ciro kira alacağı nedeniyle icra takibi yapıldığını ve bu takip nedeniyle ihtirazı kayıtla 37.000 TL ödeme yapıldığını davalı tarafın ciro farkı alacağının varlığını ispat etmekle yükümlü olduğunu, alacak iddiasının zaman aşımına uğradığını, talep edilen ve işletilen faizin haksız olduğunu, belirtilen nedenlerle baskı altında ödenen 36.520 TL tutarın ödeme tarihi olan 27.07.2010 tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte istirdadını talep etmiştir. davalı kiralayan vekili taraflar arasında kira süresinin 13.03.2008 tarihinde sona ermesiyle, yeni dönem kira bedelinin Mahkeme kararı ile 23.250 TL olarak tespit edildiğini, buna göre ciro ile belirlenen kira bedelinin sabit brüt 23.250 TL üzerinden ödenmeye başlandığını, ancak kira tespit davası sonucunda aylık ciro ile belirlenen kira bedelinden sabit kira bedeline geçilmesi ile birlikte davacı şirketin her ay bildirmiş olduğu taksitli satışlar sonucu ortaya çıkmış bulunan ay sonu devreden tahsilat miktarı kira sözleşmesinde belirlenen %7+KDV oran üzerinden faturalandırılamadığını, taksitli satışlar sonucu devretmiş olan ve müvekkili şirketin daha önceden talep etmemiş olduğu devreden ciro tahsilatından doğan alacaklarının da talep edildiğini, belirterek davanın reddini savunmuş, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Davada dayanılan ve hükme esas alınan davalı anonim şirket ile davacı şirket arasında düzenlenmiş, 14.03.2003 başlangıç tarihli ve beş yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmenin özel şartlar 8.1. maddede, "01.03.2003 tarihinden itibaren her ay net satış hasılatının %7’si+ KDV, ilgili ayın kira bedelini oluşturur. Net satış hasılatı, kiralanan yerde kiracı tarafından bir ay içinde perakende, toptan ve/veya sair usullerle satılan mallardan o ay içinde peşin satış ve vadeli satışların vadesi gelen taksitlerinden elde edilen hasılattan KDV’nin mahsubundan sonra kalan nakit hasılatı ifade eder. Kiracının net satış hasılatı üzerinden ödeyeceği kira bedeli sabit asgari kira bedelinden az olamaz. ..." şeklinde düzenlenmiştir. Özgür irade ile belirlenmiş bu şartlar geçerli olup, Sözleşmeye bağlılık ilkesi gereği, basiretli birer tacir olması gereken tarafları bağlar.Kira bedelinin İzmir 9. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2009/112E, 2009/125 sayılı kararı ile 14.03.2008 tarihinden başlamak üzere aylık 23.250 TL olarak belirlendiği, bu tarihten itibaren sabit kiraya geçilerek ciro kira bedeli uygulamasının kaldırılmış olduğu taraflar arasında uyuşmazlık konusu değildir. Bu durumda 14.03.2008 tarihinden itibaren aylık 23.250 TL sabit kira bedelinin ödenmesi gerekeceği belirlendiğine göre 14.03.2008 tarihinden sonra yapılan tahsilatlar yönünden sözleşmenin 8.1 maddesinin açık hükmü karşısında, ciro kirası talep edilemeyeceği gözardı edilerek yazılı şekilde davanın kısmen reddine karar verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının davacıya iadesine; bozma nedenine göre davalının temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına 02.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.