Mahkemece hükme dayanak yapılan bilirkişi raporlarıyla kazanın oluşumunda kusursuz olduğu belirlenene ve kaza tarihinde 19 yaşında olan davacının bacağının kesilerek %47 oranında malul kalması nedeniyle mahkemece hükmedilen manevi tazminat miktarının tarafların ekonomik durumu göz önüne alındığında yüksek olmadığı Genel Kurul Çoğunluğun-ca kabul edilmiştir.DAVA: Taraflar arasındaki “maddi ve manevi tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; .....2.Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 17.11.2009 gün ve 2007/74 E., 2009/503 K.sayılı kararın incelenmesi bir kısım davalılar vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 4.Hukuk Dairesi'nin 06.07.2011 gün ve 2010/5593 E., 2011/7892 K.sayılı ilamı ile;(...1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2- Davalıların diğer temyiz itirazlarına gelince, dava, trafik kazasından doğan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Yerel Mahkemece, istemin kısmen kabulüne dair verilen karar, davalılar tarafından temyiz olunmuştur.Borçlar Yasasının 47. maddesi gereğince yargıcın, özel durumları göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Takdir edilecek bu tutar, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 gün ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel durum ve koşullarda açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden yargıç, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde nesnel (objektif) ölçülere göre uygun (isabetli) bir biçimde göstermelidir.Olayın oluş biçimi, olayın gerçekleştiği tarih ve yukarıda açıklanan ilkeler gözetildiğinde davacı yararına hüküm altına alınan manevi tazminat fazladır. Davacı yararına daha alt düzeyde manevi tazminata karar verilmesi gerekirken yazılı biçimde karar verilmiş olması doğru değildir. Bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.)Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:KARAR: Dava, maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.Davacı vekili, davalıların araç maliki, sürücüsü ve sigorta şirketi oldukları tomruk yüklü kamyonun müvekkilinin içinde çalıştığı park halindeki araca arkadan çarpması sonucu tomruklar ile kamyonet arasında sıkışan müvekkilinin ağır biçimde yaralandığını ve neticesinde bacağının kesildiğini, davacının günlerce hayati tehlike içerisinde kaldığını, yaklaşık 70 ünite kan verilerek hayata döndürüldüğünü, halen yürüyemez ve ihtiyaçlarını karşılayamaz durumda olduğunu, kazada kusuru bulunmadığı belirlenen müvekkilinin ailesinin tek çocuğu olduğunu ve bu olay nedeniyle büyük bir yıkım yaşandığını ileri sürerek, ıslah dilekçesiyle birlikte 30.375.08 TL.maddi tazminat ve 130.000.00 TL manevi tazminatın tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalılardan B. Ltd. Şti.ve Ü.E. vekili, kazanın meydana gelmesinde müvekkilinin kusurunun bulunmadığını savunmuştur.Mahkemece, kazanın oluşumu, davacının bacağının kesilmiş olması ve ömür boyu protez ile yaşamak zorunda olduğu gerekçesiyle 80.000.00 TL.manevi tazminata ve 57.000,00 TL maddi tazminata hükmedilmiştir.Davalılardan B. Ltd. Şti. ve Ü.E. vekilinin temyizi üzerine karar, Özel Dairece yukarıda başlık bölümünde gösterilen nedenlerle bozulmuştur.Yerel Mahkemece, önceki kararda direnilmiş; hükmü temyize davalılardan B. Ltd. Şti. ve Ü.E. vekili getirmiştir.Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; davacı lehine hükmedilen manevi tazminat miktarının yüksek olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.Mahkemece hükme dayanak yapılan bilirkişi raporlarıyla kazanın oluşumunda kusursuz olduğu belirlenen ve kaza tarihinde 19 yaşında olan davacının bacağının kesilerek %47 oranında malul kalması nedeniyle mahkemece hükmedilen manevi tazminat miktarının taraflarının ekonomik durumları da göz önüne alındığında yüksek olmadığı Genel Kurul çoğunluğunca kabul.Bu itibarla, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, mahkeme kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, usul ve yasaya uygun bulunan direnme kararının onanması gereklidir.SONUÇDavalılardan B.Ltd. Şti.ve Ü.E. vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile direnme kararının yukarıda açıklanan gerekçelerle ONANMASINA, aşağıdaki dökümü yazılı 4.266.80 TL. bakiye temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 6217 Sayılı Kanun'un 30.maddesi ile 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 Sayılı HUMK'un 440/1.maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.02.2013 gününde oyçokluğu ile karar verildi.”
Bilmeniz halinde fark yaratacak kararlar
Borçlunun adi ortaklık payının haczi mümkün olmayıp ancak semerelere ve tasfiye payına haciz konulabilir
MAHKEMESİ : İstanbul 9.İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 16/05/2013NUMARASI : 2013/274 E-2013/479 K.Taraflar arasındaki “icra memuru işleminin kanun yolu ile iptali isteminden" dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul 9.İcra Hukuk Mahkemesi'nce şikayetin reddine dair verilen 17.07.2012 gün ve 2012/686
KİRA BORCUNA İTİRAZ • KİRA SÖZLEŞMESİ - İTİRAZIN KALDIRILMASI
(.Dava, itirazın kaldırılması ve temerrüt nedeni ile kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece uyuşmazlık yargılamayı gerektirdiğinden istemin reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, 15.07.2010 tarihinde başlattığı icra takibinde 01.06.2009 başlang
İtirazın iptali davasında takipte talep edilen faiz için dava açılmamış olması -faiz üzerinden inkar tazminatına hükmedilemeyeceği
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili gelmedi. Davalı vekilleri Avukat O.K. ve M.K.geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalı avu
Yargıtay
Yargıtay Karar Arama
Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Arama
Yargıtay Ceza Dairesi Kararları Arama
Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır ?
Yargıtay Daire Bilgileri İle Dosya Sorgulama
Yargıtay Yerel Mahkeme Bilgileri İle Dosya Sorgulama
Yargıtay Kanunu
Yargıtay İş Bölümü
Yargıtay Haberleri
Karar Arama
Yargıtay Kararları
Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları
Yargıtay Ceza Dairesi Kararları
BAM Kararları
Danıştay Kararları
Anayasa Mahkemesi Kararları
Uyuşmazlık MAhkemesi Kararları
Karar Arama Nasıl Yapılır?
Emsal Karar ve Emsal Karar Arama Nedir?
Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır?
BAM Karar Arama Nasıl Yapılır?
Danıştay Karar Arama Nasıl Yapılır?
Anayasa Mahkemesi Karar Arama Nasıl Yapılır?