Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 19965 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 13670 - Esas Yıl 2015





21. Hukuk Dairesi 2015/13670 E. , 2015/19965 K. "İçtihat Metni" K A R A R01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK’nın 321.maddesinin 2.fıkrasına göre;01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK’nın 321.maddesinin 2.fıkrasına göre; kararıntefhimi için hükme ilişkin tüm hususların gerekçesi ile birlikte açıklanamadığı ve bu nedenle zorunlu olarak hüküm özetinin tefhim edildiği hallerde, gerekçeli kararınkararınen geç bir ay içinde yazılarak tebliğe çıkartılmasıgerekir. Bu hüküm doğrultusunda, hükme ilişkin tüm hususların gerekçesi ile birlikte tefhim edilmediği hallerde gerekçelikararıntaraflara tebliği zorunludur (Anayasa Mahkemesi Başkanlığı’nın (İkinci Bölüm) 20.03.2014 gün ve 2012/1034 Başvuru sayılı kararı da aynı yöndedir). Mahkemece, taraflara tefhim edilen kısa kararda (hüküm özeti) hükmün tüm unsurları yer almakla birliktekararıngerekçesinin tefhim edilememesi halinde temyiz süresi gerekçelikararıntebliğinden itibaren başlar. Ancak, hüküm tüm unsurları ve gerekçesi ile birlikte tefhim edilmiş ise artık hükmün HMK’nın 321/2 maddesine göre usulüne uygun ve eksiksiz bir biçimde tefhim edildiği kabul edilir ve temyiz süresi tefhim tarihinden itibaren başlar. 5521 sayılı Kanun‘un 8.maddesinde yer alan ve temyiz süresinin başlangıcına esas alınan tefhim kavramının “hükme ilişkin tüm hususların gerekçesi ile birlikte açıklandığı hal“ olarak anlaşılması zorunludur. Tarafların, gerekçeli karar tebliğ edilmeden önce, temyiz süre tutum dilekçesi veya gerekçeli temyiz dilekçesi sunmak suretiyle kararı temyiz ettikleri hallerde dahi,kararıngerekçesini dikkate alarak yeni temyiz gerekçelerine dayanmaları mümkün olduğundan, bu gibi hallerde bile gerekçelikararıntaraflara tebliği gerekir. Davanın tümden kabulü yada reddi söz konusu olsa bile taraflarınkararıngerekçesini temyiz etmekte hukuki yararları bulunabileceğinden, bu gibi durumlarda bile gerekçelikararınyöntemince taraflara tebliği zorunludur. Yukarıda yer alan açıklamalar doğrultusunda; Davalılardan Karayolları Genel Müdürlüğü vekilinin temyiz dilekçesinin davacılara, davacılar vekilinin temyiz dilekçesinin de davalılardan Karayolları Genel Müdürlüğüne yöntemince tebliğ edilerek temyiz süresi geçtikten sonra ve gerektiğinde Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 432 ve 433. maddelerindeki prosedür işletildikten sonra gönderilmek üzere, dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, davacılar vekilinin duruşma talebinin tebligat eksikliği giderildikten sonra değerlendirilmesine, 10/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.