Tebliğname : 2013/177142Mahkemesi : ADANA 5. Ağır CezaGünü : 26.02.2013Sayısı : 521-73Temyiz Edenler : Katılanlar vekili ve sanıklar müdafileriKasten öldürme suçundan sanıklar A..S..İ.. S.. ve A.. Y..’ın 5237 sayılı TCK’nun 37/1. maddesi delaletiyle 81, 29, 62, 53 ve 54. maddeleri uyarınca 13 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmalarına, hak yoksunluğuna ve müsadereye ilişkin, Adana 5. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 22.06.2011 gün ve 22-237 sayılı hükmün katılanlar vekili ve sanıklar müdafileri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 1. Ceza Dairesince 21.11.2012 gün ve 3802-8542 sayı ile; sanık Ali Sarı yönünden onanmasına, sanıklar İ.. S.. ve A.. Y.. yönünden ise;"Sanık A.. S... ve maktulün birbirine komşu çiftliklerde ikamet ettikleri, olaydan bir gün önce ve olay günü akşam saatlerinde, sanık A.. S...nın, bekçisi olduğu çiftlik içinde av tüfeği ile atış yapması neticesinde dağılan saçma taneleri nedeniyle ahırının zarar gördüğünü iddia eden maktulün, sanık A...ve eşi tanık S...'nin yaşadığı çiftliğe giderek, sanık A... uyardığı, aralarında çıkan tartışmanın kavgaya dönüşmesi üzerine, sanık A.... ile tanık S.... darp ettiği ve çiftlikten ayrıldığı, akabinde sanık A... kardeşi sanık İ..ve kirvesi tanık A...; tanık S... ise kardeşleri olan sanık A.. Y.. ile tanıklar R.... ve A.... olay yerine çağırdıkları, gelenler ile birlikte kalabalık bir grup oluşturan sanıklar ve tanıkların, maktulü darp etmek için, maktule ait evin avlusuna girmeleri üzerine, maktulün, kendisini ve ailesini gerçekleşmesi muhakkak saldırıdan korumak ve karşı tarafın uzaklaşmasını sağlamak için av tüfeği ile yere doğru iki el ateş etmesi neticesinde tanıklar A...., R... ve A. saçma taneleri isabeti ile yaralanmalarının ardından, sanıklar A.. ve İsmet'in, ellerini tutup, etkisiz hale getirdikleri maktulün, sanıklar A.. Y.. ve İsmet tarafından sırt ve kalçasından bıçaklanarak öldürüldüğü olayda;Maktulden kaynaklanan ve sanıklar A.. Y.. ile İsmet'e yönelen hukuka aykırı söz, davranış veya eylem bulunmadığı gibi; aksine sanıklar A.. Y.. ve İsmet'in, içinde bulundukları grup ile birlikte, maktulü darp etmek üzere, rızası dışında evinin avlusuna girerek, olaya sebebiyet verdikleri anlaşılmakla; sanıklar hakkında TCK’nun 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümleri uygulanmak suretiyle, yazılı yazılı şekilde 16'şar yıl hapis cezasına hükmedilerek eksik ceza tayin edilmesi" isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.Yerel mahkeme ise 26.02.2013 gün ve 521-73 sayı ile;"...Hakkında hüküm kesinleşen A... sanık İ.. S..'nın kardeşi A.. Y..'ın da kayınbiraderi olduğu maktulün olay gecesi A.... nın evine gelerek hem onu hem de eşi S.. S.. ile kavga edip darp ettiği, S.. S..'nın ağabeyi A.. Y..'ı Ali Sarı'nın da yine ağabeysi İ.. S..'yı araması üzerine olayın hemen akabinde bu olayın meydana geldiği, kardeşlerinin evine gelip onları darp eden ve onların çağırması üzerine olay yerine gelen sanıkların haksız tahrik hükümlerinden yararlandırılması gerektiği, kardeşleri saldırıya uğrayan birisinden olaya seyirci kalmasının düşünülemeyeceği, her ne kadar böyle bir durumda kişilerin kanuni yollara başvurarak şikayet hakkını kullanması gerekiyor ise de, herkesten bunun beklenemeyeceği kaldı ki, olay sırasında maktulün sanıklara yönelik ve tanıkların da yaralanacağı şekilde ateş etmiş olduğu düşünüldüğünde, bu durumda dahi sanıklar lehine haksız tahrik devam ettiğinden, hakkında hüküm kesinleşen A... ile birlikte bu sanıklar yönünden de haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiği kanaatiyle önceki hükümde direnilmesi ile sanıkların hüküm kısmındaki gibi tecziyelerine karar verilmesi sonuç ve kanaatine varılmıştır" gerekçesiyle önceki hükmünde direnmiştir.Bu hükmün de katılanlar vekili, sanık müdafileri tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay C.Başsavcılığının 27.05.2014 gün ve 177142 sayılı “red ve bozma” istekli tebliğnamesi ile Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.CEZA GENEL KURULU KARARIÖzel Daire ile yerel mahkeme arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlıklar;1-Sanık A.. Y..’ın 07.03.2013 tarihli dilekçesinin temyizden vazgeçme niteliğinde olup olmadığı,2-Sanıklar A.. Y.. ve İ.. S.. hakkında haksız tahrik hükümlerinin uygulanma şartlarının oluşup oluşmadığı,Noktalarında toplanmakta ise de;Yargıtay İç Yönetmeliğinin 27. maddesi uyarınca direnme kararının "yeni hüküm" niteliğinde olup olmadığının öncelikle değerlendirilmesi gerekmektedir.Ceza Genel Kurulunun süreklilik kazanmış uygulamalarına göre şeklen direnme kararı verilmiş olsa dahi;a) Bozma kararı doğrultusunda işlem yapmak,b) Bozma kararında tartışılması gereken hususları tartışmak,c) Bozma sonrasında yapılan araştırma, inceleme ya da toplanan yeni delillere dayanmak,d) İlk kararda yer almayan ve daire denetiminden geçmemiş olan yeni ve değişik gerekçe ile hüküm kurmak,Suretiyle verilen hüküm, özde direnme kararı olmayıp, bozmaya eylemli uyma sonucu verilen yeni bir hükümdür. Bu nitelikteki bir hükmün temyiz edilmesi halinde ise incelemenin Yargıtay’ın ilgili dairesi tarafından yapılması gerekmektedir.İnceleme konusu olayda; yerel mahkemece ilk hükümde sadece maktulün sanıkların kardeşleri olan A... ve S.. S..’yı darp etmesi nedeniyle haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiği kabul edildiği halde, bozmadan sonra “…kaldı ki, olay sırasında maktulün sanıklara yönelik ve tanıkların da yaralanacağı şekilde ateş etmiş olduğu düşünüldüğünde, bu durumda dahi sanıklar lehine haksız tahrik devam ettiğinden, hakkında hüküm kesinleşen A... ile birlikte bu sanıklar yönünden de haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiği” şeklinde önceki hükümde yer almayan yeni ve değişik gerekçeyle direnme kararı verilmiştir.İlk hükümde yer almayan bu yeni ve değişik gerekçe Özel Dairece denetlenmemiş olup, Özel Daire denetiminden geçmemiş olan bir konunun ilk kez Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmesine kanuni imkan bulunmamaktadır.Bu itibarla, yerel mahkemenin son uygulaması direnme kararı olmayıp, yeni hüküm niteliğinde olduğundan, dosyanın temyiz incelemesi yapılmak üzere Özel Daireye gönderilmesine karar verilmelidir.SONUÇ:Açıklanan nedenlerle;Adana 5. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 26.02.2013 gün ve 521-73 sayılı karar yeni hüküm niteliğinde olduğundan, dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 09.06.2015 tarihinde yapılan müzakerede oybirliğiyle karar verildi.