Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,2-Davacı, müşteri temsilcisi olarak çağrı merkezi olan davalıya ait işyerinde çalışırken bölümünün sorumlusundan rahatsızlığını dile getiren e-mail atması üzerine davalı işveren tarafından rotasyona tabi tutulduğunu, bu rotasyonu kabul etmemesi üzerine iş aktinin haksız şekilde fesh edildiğini iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla mesai ve genel tatil ücretinden oluşan alacaklarının ödetilmesini istemiştir.Davalı, davacının 11/04/2013 günü e-mail atarak çalıştığı projenin sorumlusu .....'tan rahatsızlıklarını dile getirdiğini, bunun üzerine davacının maildeki iddialarını ispat edememiş ise de memnuniyetsizliği ve isteği doğrultusunda şikayetçi olduğu ..... ile birebir çalışma yapacağı farklı bir projeye atandığını, ancak davacının atandığı görevi kabul etmemesi üzerine savunması alınmak suretiyle iş aktinin iş sözleşmesindeki 3.maddesi de gözetilmek suretiyle 4857 sayılı İş Kanunun 25/II-h maddesi uyarınca haklı nedenle feshedildiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece davacının sık rotasyona tabi tutulmasının haklı ve objektif sebebinin işveren tarafından kanıtlanmadığı, sık rotasyona tabi tutulmanın davacı işçi bakımından olumsuzluk ve ekstra zorlantıya sebebiyet verdiğinden rotasyonu kabul etmemesinin haklı olduğu gerekçesiyle iş aktinin işveren tarafından feshinin haklı olduğundan bahisle kıdem ve ihbar tazminatı ile tanık beyanı ile kanıtlanan fazla mesai ücretinin kabulüne, genel tatil ücreti isteminin reddine karar verilmiştir.İş sözleşmesinin, işveren tarafından hatırlatıldığı halde işçinin görevlerini yapmamakta ısrar etmesi nedeniyle haklı olarak feshedilip feshedilmediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.4857 sayılı İş Kanununun 25 inci maddesinin (II) numaralı bendinin (h) alt bendinde, işçinin hatırlatıldığı halde görevlerini yapmamakta ısrar etmesi durumunda işverenin haklı fesih imkânının bulunduğu hükme bağlanmıştır.İş görme edimi işçi tarafından işverenin verdiği talimatlara uygun olarak yerine getirilmelidir. İşverenin talimatlarının, bireysel ya da toplu iş sözleşmesi ile getirilebilecek sınırlamalar ile işçinin eğitimi, yeteneği ve takati gibi hususlara aykırılık oluşturmamalıdır.1475 sayılı Yasada işçinin hatırlatıldığı halde görevlerini yapmaması haklı fesih nedeni olarak sayılmış ve işçinin bu anlık durumu yeterli görülmüşken, 4857 sayılı Yasa ile işçinin “görevi yapmamakta ısrar etmesi” kuralı getirilmiştir. Bu noktada işverenin hatırlatmasının ardından sadece bir kez görevi yapmama yeterli sayılmamalıdır. İşçinin görevi yapmama eylemi hatırlatmanın ardından devamlılık arz etmelidir.İşveren tarafından fesih öncesinde, işçinin yapmakla yükümlü olduğu görevleri hatırlatılmalıdır. Bu hatırlatmanın sözlü ya da yazılı biçimde yapılması mümkündür. Bu konuda ispat yükü de işverendedir.İşçinin görev tanımının, bireysel ya da toplu iş sözleşmesinde açıkça öngörülmüş olması işverenin hatırlatma yükümlülüğünü ortadan kaldırmaz.İşçiye yapılacak hatırlatmada/uyarıda, işçiye yapması istenen görev açık biçimde bildirilmeli ve işin tamamlanmasına yetecek bir süre öngörülmelidir. Bildirimde, görevin hatırlatılması yeterlidir. Görevin gereklerinin yerine getirilmemesi durumunda iş sözleşmesinin feshedileceği hususunun ayrıca bildirilmesi gerekmez. Ancak, işveren tarafından işçiye bu yönde bir bildirim yapılmış ise, işçinin yeni bir eylemi gerçekleşmedikçe, önceki eylemlerine dayanılarak iş akdi feshedilemez.İşçinin, verilen görevin bir kısmını yapmış olması halinde, bu davranışınınnedenleri üzerinde durulmalı ve işverenin haklı fesih imkânının olup olmadığı, gerekirse uzman bilirkişilerce değerlendirilmelidir.Çalışma koşullarında işçi aleyhine değişiklik niteliğinde olan görevlendirmelerin, 4857 sayılı Yasanın 22 nci maddesi uyarınca işçiyi bağlamayacağı açıktır. Bu kapsamda bir görevin yerine getirilmemiş olması işverene haklı fesih imkânı vermez.Somut olayda, taraflar arasındaki iş sözleşmesinin 3.1.maddesinde "işgören, tanımlanan görevini (müşteri temsilcisi) işverence var olan veya açılacak diğer iş yerleri, şantiye alanları, "call center" şubeleri, büro ve temsilciliklerinde devamlı ya da geçici çalışmayı kabul ve taahhüt eder" şeklindeki düzenleme ve davacının çalıştığı projenin sorumlusundan rahatsızlıklarını e-maille işverene iletmesi üzerine çalıştığı projenin değiştirilmesinin çalışan davacı açısından daha rahat ortamda çalışması amacıyla yapıldığı ve davacının buna karşın görevlendirmeyi kabul etmediği ve hatırlatıldığı halde görevlerini yapmamakta ısrar ettiği sabittir. Bu haliyle işveren tarafından iş aktinin feshi haklı nedenle yapılmış olup davacının kıdem ve ihbar tazminatı istemlerinin reddi gerekir.Anılan yön gözetilmeksizin karar verilmiş olması bozma nedenidir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 30/10/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.