Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 19775 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 17132 - Esas Yıl 2015





Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:K A R A RDavacı 3. kişi vekili, ; davalı alacaklının, davalı borçlu aleyhine yaptığı takip nedeniyle müvekkilinin adresinde haciz işlemi uygulandığını ve bir adet makinenin yokluklarında haczedilerek muhafaza altına alındığını, müvekkilinin haczedilen makineyi Gaziosmanpaşa 5. İcra Müdürlüğü'nün 2010/... Tal. sayılı dosyasından, 21/02/2011 tarihli ihale sonucu satın aldığını, makinenin müvekkili şirkete ait olduğunun belli olduğunu iddia ederek davanın kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı alacaklı vekili, borçlu şirketin iflasına karar verildiğini, yaptıkları icra takibinin durduğunu, borçlunun tüm mallarının iflas masasına geçtiğini, davanın iflas masasına karşı açılmasının gerektiğini, haciz işleminin borçlunun adresinde yapıldığını, mülkiyet karinesinin borçlu, dolayısıyla alacaklı yararına olduğunu, haciz işleminin borçlunun adresinde borçlunun çalışanı huzurunda yapıldığını, haciz anında mahcuzlara ilişkin her hangi bir istihkak iddiasının ileri sürülmediğini, açılan davanın bu nedenle yerinde olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.Davalı borçlu davaya cevap vermemiştir.Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; dava konusu menkulün Gaziosmanpaşa 5. İcra Müdürlüğü'nün 2010/... tal. sayılı dosyasında 21/02/... tarihinde yapılan ihale sonucu, davacı tarafından satın alındığı, davacının bu ihaleden çok miktarda mal aldığı ve bunların ihale yapılan yerden taşınmasının zaman alacağı bu nedenle bazı malların haciz mahallinde kaldığı ve davacı tarafından götürülmeden haczin yapıldığının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmiştir.Kararı, davalı alacaklı vekili temyiz etmiştir.Dava, üçüncü kişinin İİK'nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı istihkak davası niteliğindedir.Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre; takip borçlusu hakkında Bakırköy 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 19/06/2012 gün, 2011/...Esas, 2012/... Karar sayılı iflas kararı temyiz incelemesinden geçerek 10.09.2013 tarihinde kesinleşmiş olup, borçlu hakkındaki takipler ve hacizler İİK’nun 193/2. maddesi uyarınca düşmüştür.Bu durumda istihkak davası konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek, maktu karar ve ilam harcı ile yargılama giderleri ve nispi vekâlet ücretinin davanın açılmasına neden olan tarafa yükletilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu sebeple bozulmasına karar vermek gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, davalı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün İİK'nun 366. ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 25,20 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine,05.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.