Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 19773 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 15625 - Esas Yıl 2015
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:K A R A RDavacı 3.kişi vekili, davalı tarafından müvekkiline ait işyerinde üçüncü bir şahsın borcu nedeni ile haciz yapıldığını, hacze konu olan malların müvekkiline ait olduğunu belirterek istihkak davasının kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı alacaklı vekili, borçlu şirketin ticaret sicilindeki adresinden, davacının işyerine eşyalarını taşıyarak naklettiğini, muvazaalı devir yapıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; haciz yapılan adresin borçlunun tescilli adresi olmadığı, haciz sırasında borçlunun hazır olmadığı, haciz yapılan adreste borçluya tebligat yapılmadığı, davacı tarafından hacze konu olan mallara ait faturaların dosyaya sunulduğu, haczedilen malların davacıya ait olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, üçüncü kişinin İİK’nin 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı “istihkak” davası niteliğindedir.Dava konusu haciz, borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği adresten başka bir adreste yapılmasına rağmen, haciz esnasında borçlu şirkete ait evraklar bulunmuştur. İİK’nin 97/a maddesindeki mülkiyet karinesinin borçlu, dolayısıyla alacaklı yararına olduğunun kabulü gerekir. Bu yasal karinenin aksinin davacı 3. kişi tarafından kesin ve inandırıcı delillerle ispat edilmesi gerekir.Davacı 3. kişi tarafından sunulan, isteyen her kişi adına düzenlenmesi olanaklı, borcun doğumundan sonra düzenlenmiş bulunan faturalar, yasal karinenin aksini ispata yeterli bulunmadığı gibi, esnaf odasından gelen müzekkere cevabına göre davacı 3. kişinin esnaf odasına kayıt tarihi de borcun doğumundan sonraki bir tarihe isabet etmektedir. Öte yandan, davacının esnaf odasında kayıtlı adresi de haciz adresiyle uyumlu değildir.Tüm bu olgular karşısında, mülkiyet karinesinin aksini ispatlayamayan 3. kişinin davasının reddine karar verilmesi gerekirken oluşa ve dosya içeriğine uygun düşmeyen gerekçe ile yazılı biçimde davanın kabulüne karar verilmesi hatalı olmuştur.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün İİK'nun 366. ve HUMK'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 204,20 TL peşin harcın temyiz edene iadesine, 05.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.