Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 19574 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 18221 - Esas Yıl 2009





Davacı 15.09.2005 / 24.11.2007 tarihleri arası davalı işyerinde çalışıp, işyerinin kapatılması nedeniyle işten çıkarıldığını, ayda net 750.00 TL ücret aldığını ileri sürerek kıdem, ihbar tazminatı ve fazla çalışma ile genel tatil ücreti alacağı isteğinde bulunmuştur.Davalı davacının net ücretinin 585.00 YTL olduğunu, işyerinin bulunduğu gayrimenkul satıldığını için iş sözleşmesinin feshedilip kıdem tazminatının ödendiğini savunmuştur.Mahkemece davacı tanıklarının davacının maaş miktarını davacıdan duyduklarını beyan ettikleri, davacı tanıklarından birisinin işverenin çalışanı olmadığı, diğerinin ise işyerinden davacıdan çok önce ayrılmış olup davalı işverenle arasında husumet olduğu, davalı vekilinin cevap dilekçesinde davacının aldığı son ücretin miktarının net 585.00 TL olduğunu beyan ettiği, bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesinde ise davacının ücretinin net 600.00 TL olduğunu ve bilirkişi tarafından 600 TL net ücret üzerinden hesaplama yapılması gerektiğini belirttiği, bu nedenle bilirkişi raporundaki ikinci seçenekteki hesaplamasının dikkate alındığı belirtilerek anılan isteklerin bir kısmi hüküm altına alınmıştır.Kararı yasal süresi içinde davacı temyiz etmiştir.1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Mahkemece davalının davacının ücretinin net 600.00 TL olduğu ve bilirkişinin bu miktar üzerinden hesaplanma yapması gerektiği kabul edildiği halde 585.00 TL net ücret üzerinden yapılan hesaplamaya değer verilerek hüküm kurulması hatalıdır.3-Davacı işçinin istek konusu süre içinde fazla çalışma ücreti isteklerinin kabulüne karar verilmiştir.Fazla çalışmaların uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde Yargıtay’ca son yıllarda indirim yapılması gerektiği istikrarlı uygulama halini almıştır (Yargıtay 9. HD. 12.11.2009 gün, 2009/15176 E,2009/31514 K.; Yargıtay, 9.hd 18.07.2008 gün 2007/25857 e, 2008/20636 k.). Ancak, fazla çalışmanın takdiri delil niteliğindeki tanık anlatımları yerine, yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda böyle bir indirime gidilmemektedir.Dairemiz kararlarında fazla çalışma ücretlerinden yapılan indirim kabul edilen fazla çalışma süresinden indirim olmakla davalı tarafın kendisini avukat ile temsil ettirmesi durumunda reddedilen kısım için davalı yararına avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiği ifade edilmişse de (Yargıtay 9. hd. 11.02.2010 gün 2008/17722 E, 2010/3192 K.) işçinin davasını açtığı veya ıslah yoluyla dava konusu arttırdığı aşamada mahkemece ne miktarda indirim yapılacağı bilinememektedir. Dairemizce 2011 yılı itibarıyla maktu ve nispi vekalet ücretlerinin yüksek oluşu da dikkate alınarak konunun yeniden ve etraflıca değerlendirilmesine gidilmiş ve her türlü indirimden kaynaklanan ret sebebiyle davalı yararına avukatlık ücretine karar verilmesinin adaletsiz sonuçlara yol açtığı sonucuna varılmıştır. Özellikle seri davalarda indirim sebebiyle kısmen reddine karar verilen az bir miktar için dahi her bir dosyada zaman zaman işçinin alacak miktarını da aşan maktu avukatlık ücretleri ödetilmesi durumu ortaya çıkmaktadır. Yine daha önceki kararlarımızda fazla çalışma asıl alacaktan indirim sebebiyle ret vekalet ücretine hükmedilmekte ancak Borçlar Kanunu’nun 161/son, 325/son maddeleri ile 43 ve 44. Maddelerine göre ve yine 5953 Sayılı Yasa’da öngörülen yüzde beş fazla ödemelerden yapılan indirim sebebiyle reddine karar verilen miktar için avukatlık ücretine hükmedilmemekteydi Bu durum uygulamada hakkaniyete aykırı sonuçlara yol açmaktadır. Konuyla ilgili olarak Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde bir kurala yer verilmediğinden Dairemizce eski görüşümüzden dönülmüş ve fazla çalışma alacağından yapılan indirimlerden reddine karar verilen miktar bakımından kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına avukatlık ücretine hükmedilemeyeceği kabul edilmiştir.Somut olayda mahkemenin fazla çalışma ve genel tatil ücreti alacaklarına uyguladığı indirim 2/3 oranındadır. Bu oran çalışma süresi ve yapılan iş dikkate alındığında yüksek olup mahkemece anılan alacaklardan hakkaniyete uygun bir miktarda indirim yapılması için kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 30.06.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.