Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1950 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 554 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : Bakırköy 3. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 12/06/2014NUMARASI : 2013/776-2014/679İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, itirazın kaldırılması ve temerrüt nedeniyle tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı alacaklı, 06.03.1992 başlangıç tarihli 4 yıl süreli yazılı kira sözleşmesine dayanarak davalı hakkında 10.06.2013 tarihinde başlattığı tahliye istekli icra takibinde, 4.500 TL Haziran 2013 kirası ile 8.100-TL 2013 yılı Mart, Nisan, Mayıs ve Haziran aylarına ait %45 oranındaki artış farkının tahsilini istemiştir. Ödeme emrinin tebliği üzerine, davalı borçlu süresinde verdiği itiraz dilekçesinde; 4.770-TL Haziran kirasının yatırıldığını, %45 oranında artış farkı olarak talep edilen 8.100-TL ye itiraz ettiğini, yıllık kira artışının yasal oranda yapılmakta olduğunu, eksik kira ödemesi bulunmadığını bildirmiş, 18.06.2013 tarihli Haziran kira ödemesi açıklamalı 4.770-TL bedelli ödeme belgesini sunmuştur. İtirazın kaldırılması ve tahliye isteğiyle açılan işbu dava sonucunda mahkemece, taraflar arasındaki geçerli kira sözleşmesi açısından %45 artış oranının uygulanabilir durumda olmadığı, kira bedelinin bir önceki kira yılının yurtiçi Üretici Fiyat Endeksindeki artış oranında istenebileceği, bu durumda da davacının davasını kanıtlayamadığı, bu hesaplamaya göre de borcun takipten önce davacının hesabına ödendiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Davacı alacaklı 06.03.1992 başlangıç tarihli kira sözleşmesine göre kira bedeline her yıl %45 oranında artış uygulandığını belirterek itirazın kaldırılmasını ve tahliyeyi istemiştir. Davalı ise; Bakırköy 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2006/670 sayılı kira tespit davasında sözleşmedeki artış şartına itibar edilmeyerek aylık kiranın 3.000-TL olmasına karar verildiğini, sözleşmede yazılı olduğu üzere %45 oranında artış şartının hiç uygulanmadığını, ayrıca BK 344. Maddesine göre de yıllık kira artışının ÜFE endeksini geçemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı- borçlu itirazında kira ilişkisine ve takipte dayanılan kira sözleşmesindeki imzaya itiraz etmediğinden kira ilişkisi ve takipte dayanılan 06.03.1992 başlangıç tarihli kira sözleşmesinin varlığı kesinleşmiştir. Sözleşmenin Hususi Şartlar 5. maddesinde belirlenen kira bedeline senede %45 oranında artış yapılacağı hükmü geçerli olup tarafları bağlar. Kira sözleşmesinde kiralananın restoran olarak kullanılacağı belirtilmiş olmasına rağmen dosya kapsamından kiracının TTK.nu kapsamında tacir olup olmadığı anlaşılamamaktadır. Bu durumda, mahkemece kiracının tacir olup olmadığı araştırılarak, tacir olması durumunda hakkında TBK.nun 344.maddesinin1.7.2012 tarihinden itibaren 8 yıl süre ile uygulanamayacağı ve sözleşmedeki artış hükmünün geçerli olacağı gözetilmeli, tacir olmadığının anlaşılması halinde ise; yeni yasal düzenleme karşısında uygulanacak artış miktarının ÜFE yi geçmemek üzere uygulanacağı gözetilerek sonuca gidilmesi gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.Karar bu nedenlerle bozulmalıdır.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428 ve İİK.nın 366.maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 26.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.