Mahkemesi : Sulh Ceza MahkemesiSuç : Taksirle yaralama suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili ve sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:1943 doğumlu..'a 26.05.2010 tarihinde...... Devlet Hastanesi’nde sağ diz menisküs ameliyatı yapıldığı, aynı gün saat 22.00 de aynı hastanede ebe olarak çalışan ve nöbetçi olan sanık tarafından katılanın sol kalçasına yapılan, intramuskuler diclomec enjeksiyonu sonrası sol ayakta uyuşma, dorsofleksiyonda kısıtlılık meydana geldiği, 27.05.2010 tarihinde nöroloji uzman doktoru... tarafından yapılan konsültasyonda; enjeksiyon sonrası sol ayakta güçsüzlük geliştiği,... raporuna göre katılanın sol siyatik sinirinde meydana gelen hasarın organ işlev zayıflaması niteliğinde olduğu olayda; Yüksek Sağlık Şurasının 19-20 Eyül 2013 toplantı tarihli 13376 karar sayılı kararının sonuç kısmında; dosyadaki bilgi, belge ve bulgular değerlendirildiğinde; kişinin sol kalçasına intramüsküler enjeksiyon yapıldığı, enjekte edilen bazı ilaçların nörotoksik etkileri ya da zerk edilen ilacın doku içi yayılımı ile oluşturacağı kitlenin bası etkisiyle sinirin zarar görebileceği tıbben bilindiği, enjeksiyonların tekniğe uygun yapılması durumunda da daha önceden öngörülemeyecek ve önlenemeyecek arazlara sebep olabildiği, bu durumun her türlü özene rağmen oluşabilecek herhangi bir kusur ve ihmalden kaynaklanmayan komplikasyon olduğu cihetle enjeksiyonu uygulayan sağlık personeli .... ve enjeksiyon yapılma talimatı veren hekimin kusursuz olduğu oy çokluğu ile mütalaa edilmiş olmakla mahkemenin beraat kararında bir isabetsizlik bulunmadığından tebliğnamede bozma öneren görüşe iştirak edilmemiştir.Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suç açısından sanığın kusurunun bulunmadığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, sanık müdafiinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; Beraat eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanık lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, bu hususun yeniden yargılama yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, sanık hakkındaki hükmün 1. bendinden sonra gelmek üzere “Beraat eden sanık kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 750 TL avukatlık ücretinin ...den alınarak sanığa verilmesine” bendi eklenip hükümdeki sair hususların aynen bırakılmasına karar verilmek suretiyle hükmün isteme uygun olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 17/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.