Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 22/04/2014 tarih ve 2011/27-2014/92 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkili adına tescilli 2010/00603 sayılı endüstriyel tasarımın bulunduğunu, davalının renk ve desenleri taklit etmek suretiyle aynı ürünü imal edip piyasaya sürdüğünü, bu şekilde haksız rekabet, tasarım hakkına tecavüz ve haksız kazanç elde ettiğini ileri sürerek haksız rekabet ve 554 sayılı KHK'ya aykırı eylemlerin önlenmesini, şimdilik 30.000 TL maddi tazminat, 50.000 TL itibar tazminatı, 50.000 TL manevi tazminatın ihtar tarihinden itibaren işleyecek en yüksek reeskont faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili, 25.03.2014 tarihli ıslah dilekçesi ile yoksun kalınan kar/ lisans bedeli talebini 52.687,30 TL'ye çıkarmıştır.Davalı- karşı davacı vekili, müvekkilinin kullandığı ambalajın davacı tasarımından farklı olduğunu, tarafların kendi markalarını ambalajların üzerinde kullandığını, ıslahın zamanaşımı süresinde yapılmadığını savunarak davanın reddini istemiş, karşı dava dilekçesinde de, dava konusu tasarımın 2008 yılında piyasaya sürüldüğünü, davacının da Tüm Tüketici Koruma Derneği'nin tasarıma 2008 yılı Tüketici Ödülü verdiğini belirterek bu hususu kabul ettiğini, endüstriyel tasarımın yenilik ve ayırdedicilik vasfının bulunmadığını ileri sürerek 2010/00603 sayılı tasarımın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinini talep ve dava etmiştir.Karşı davalı vekili, 2008 yılında piyasaya sürülenin tasarım değil ürün ve marka olduğunu, tasarımın tescil şartlarını taşıdığını savunarak karşı davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, karşı dava yönünden sunulan delillere göre davacıya ait tasarımın daha önceden kamuya sunulduğu, yenilik ve ayırt edicilik vasfı bulunmadığı hususunun ispat edilemediği, davacı tarafa ait ıslak mendil ile davalı tarafın ürünlerinde kullandığı tasarımların ambalaj desenlerinin benzediği, benzer yapı özellikleri taşıdıkları, davacı tarafa ait tasarım hakkının davalı tarafından benzer üretim yapılmak ve satışa sunulmak suretiyle ihlal edildiği, davacının 554 sayılı KHK'nın 53/2-c maddesi uyarınca tazminat talebi varsa da bu doğrultuda hesap yapılmasının mümkün olmadığı, Borçlar Kanunu'nun 43'üncü maddesi uyarınca hakkaniyet gereği zararın belirlendiği, itibar kaybı ve manevi tazminat şartlarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalı tarafın ekstrapozi ıslak havlu, mavi ve sarı renk tasarımlarının amblemlerinin ve görsellerinin belirgin derecede davacı taraftasarımına benzer olduğundan tasarım hakkına tecavüz ve haksız rekabet olduğunun tespitine, tecavüz ve haksız rekabetin men'i'ne, 30.000 TL maddi, 20.000 TL manevi, 20.000 TL itibar kaybı tazminatının 15.02.2010 tarihi itibariyle reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, karşı davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.1-) Karşı dava yönünden, karşı davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; talep karşı davalı adına tescilli endüstriyel tasarımın hükümsüzlüğü istemine ilişkindir. Mahkemece, dava konusu endüstriyel tasarımın yenilik ve ayırdedicilik vasıflarının bulunmadığının sunulan delillerle ispat edilemediği gerekçesiyle karşı davanın reddine karar verilmişse de, karşı davalı vekilinin 29.04.2013 havale tarihli dilekçesindeki "davalı/karşı davacı hem müvekkilin ödül alacak kadar ticari başarı kazandığı endüstriyel tasarımını haksız ve hukuki dayanak olmaksızın kullanmış, hem de haksız kazanç sağlamış, buna rağmen hak iddia etmektedir.", "...... müvekkilin mali yönden zarar tespitinde 2008 yılından bu zamana kadarki dönemin dikkate alınmasını talep ederiz", 03.05.2013 havale tarihli dilekçesindeki "müvekkil adına TPE nezdinde tescilli endüstriyel tasarımın 2007 yılında dahi müvekkil tarafından kullanıldığı ve satılan ürünlerinde yer aldığına dair fatura ve reklam görüntülerinin sunulmasından ibarettir.", "müvekkil adına TPE nezdinde tescilli endüstriyel tasarımın 2007 yılında dahi müvekkil tarafından kullanıldığı ve satılan ürünlerinde yer aldığını belirtiriz. Şöyle ki, bahsi geçen endüstriyel tasarım ambalajının davalının iddiasının aksine 26.12.2007 ve 25.12.2007 tarihlerinde dava dışı üçüncü kişi konumundaki tüzelkişilere düzenlenen iki adet fatura ile müvekkil tarafından satıldığı tartışmasız bir şekilde sabittir" şeklindeki beyanları karşısında dava konusu endüstriyel tasarımın başvuru tarihi olan 04.02.2010 tarihinden 12 aydan daha önceki bir tarihte kamuya sunulduğunun kabulü gerekir. Bu itibarla, dava konusu endüstriyel tasarımın başvuru tarihinde yenilik ve ayırdedicilik vasfının bulunmadığı kabul edilerek hükümsüzlüğüne karar vermek gerekirken yazılı şekilde karşı davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın karşı davacı yararına bozulması gerekmiştir.2-) Bozma sebep ve şekline göre asıl davacı vekilinin tüm, davalı- karşı davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle karşı davacı vekilinin karşı davaya yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile karşı davada verilen kararın karşı davacı yararına BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle asıl davacı vekilinin tüm, davalı- karşı davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine YER OLMADIĞINA, temyiz harcı davacı-karşı davalıdan peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına,ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalı-karşı davacıya iadesine, 08/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.