Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalılar tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:K A R A RBorçlu vekili vekil edeni aleyhine, İzmir 9. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 17/03/2015 tarihli 2013/173 Esas 2015/107 Karar sayılı kararına dayanılarak vekalet ücreti ve yargılama giderinin tahsili ve müvekkili şirkete ait sabit telekominikasyon cihazı ve ekipmanlarının kaldırılması talebi ile İzmir 19. İcra Müdürlüğü'nün 2012/12361 Esas sayılı dosyasında icra takibi yapıldığını, Alacaklı vekili tarafından 17/06/2015 tarihli talep ile icranın geri bırakılması kararının ancak para alacaklarında söz konusu olduğu ve baz istasyonunun sökülmemesi nedeniyle ilam gereğinin yerine getirilerekmüdahaleninmenine karar verilmesinin talep edildiğini,İcra Müdürlüğü tarafından 22/06/2015 tarihinde talep kabul edilerek, dosya içerisinde mevcut İzmir 9. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2012/942 Esas ve 2012/939 Karar sayılı ve 17/12/2012 tarihli kararı ile takibin para alacakları yönünden geri bırakılması şeklinde düzeltilmesine karar verildiği gerekçeleriyle gerekli masrafı karşılandığında ve refakate teknik bilirkişi alınarak talep gibi işlem yapılmasına karar verildiğini, bozma öncesi İzmir 9. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2010/462 Esas 2012/432 Karar sayılı ilamında taraf olmadıklarını, bozma sonrasında taraf sıfatı kazandıklarını, yeni karar yönünden 21.05.2015 tarihli mehil vesikası aldıklarını ve bu mehil vesikasının geçerli olduğunu, İcra Müdürlüğü işlemine konu 30.11.2012 tarihli mehil vesikasının eski karara yönelik olduğu ve kendileri yönünden işlem yapılamayacağını, herhangi bir mahkeme kararı olmadan müdürlüğün kendi kararından dönemeyeceğini, mahkeme kararıkesinleşmedenişlem yapılması halinde müvekkilinin idari , mali ve hukuki yönlerden zararının doğacağını belirterek 22/06/2015 tarihli müdürlük işleminin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece; HMK'nun 367/1 maddesi gereğince temyizin kararın icrasını durdurmayacağı, bu kuralın istisnalarının yasalarda düzenlendiği, kal'e ilişkin davalar sonunda verilen kararlarınkesinleşmedenicra edilemeyeceği gerekçeleriyle şikayetin kabulüne karar verilmiş, hüküm alacaklılar vekilince temyiz edilmiştir.HMK'nun Geçici 3. maddesi gereğince uygulanması gereken HUMK'nun 443/4 (HMK'nun 367/2.) maddesi gereğince gayrimenkule ve buna ilişkin ayni haklara dair hükümler kesinleşmedikçe icra edilemez. Bu nedenle aynı ilamda yazılı eklentilerin de infazının istenebilmesi için ilamın kesinleşmesi zorunludur. Buna karşılık, gayrimenkulün aynına ilişkin olmayan (gayrimenkul üzerindeki kişisel "şahsi" haklara ilişkin olan) ilamlarınicrayakonulabilmesi için bunların kesinleşmelerine gerek yoktur. Yani bu ilamlarkesinleşmedenicrayakonulabilir.Takibe dayanak olan İstanbul 9. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 17.03.2015 tarih ve 2013/173 Esas, 2015/107 Karar sayılı ilamı incelendiğinde, ilam konusunun Elatmanın ve MuarazanınÖnlenmesi-Kal'e yönelik olup bu durumda, ilamda taşınmazın aynının tartışma konusu yapılmadığı görülmektedir. Dairemizce telafisi mümkün olmayacak zararın doğma ihtimali bulunduğundan kal'e ilişkin ilamların da uygulanması için kesinleşmesi gerektiği kabul edilmekle birlikte, takip konusu ilamda, sabit telekominikasyon cihazı ve ekipmanlarının kaldırılmasına karar verildiği anılan cihaz ve ekipmanlarının bir yerden bir yere nakli ya da sökülüp takılması, mümkün olduğundan, telafisi mümkün olmayacak zarardan sözedilemez. Bu nedenle dayanak ilamın takibe konu edilmesi için, kesinleşmesi gerekmez.Mahkemece; tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda şikayetin esası incelenerek karar verilmesi gerekirken ilamın kesinleşmediğinden bahisle işlemin iptaline karar verilmesi doğru değildir.SONUÇ: Alacaklılar vekilinin temyiz itirazlarının açıklanan nedenle kabulü ile Mahkeme hükmünün yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. naddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün çinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 27,70 TL peşin harcın temyiz edene iadesine, 26.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.