Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 19166 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 21192 - Esas Yıl 2014





2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanıkların beraatlerine ilişkin hüküm, şikayetçi kurum vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Sit kavramı 2863 sayılı Kanun'un 3. maddesinde, tarih öncesinden günümüze kadar gelen çeşitli medeniyetlerin ürünü olup, yaşadıkları devirlerin sosyal, ekonomik, mimari ve benzeri özelliklerini yansıtan kent ve kent kalıntıları, kültür varlıklarının yoğun olarak bulunduğu sosyal yaşama konu olmuş veya önemli tarihi hadiselerin cereyan ettiği yerler ve tespiti yapılmış tabiat özellikleri ile korunması gerekli alanlar olarak tanımlanmış olup, sit alanları, doğal, arkeolojik, kentsel, tarihi ve kentsel arkeolojik sit alanları olarak beşe ayrılmıştır. Sit alanlarına yönelik yapılan izinsiz müdahalelere ilişkin yetkili bakanlık Kültür ve Turizm Bakanlığı olmasına karşın 17/08/2011 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 648 sayılı KHK'nın 51. maddesi ile değişik 2863 sayılı Kanun'un ek 4. maddesi gereğince, taşınır tabiat varlıkları hariç tabiat varlıkları, doğal sit alanları ve bunlara ilişkin koruma alanları ile ilgili olarak bu kanunda öngörülen iş, işlemler ve kararlar bakımından görevli ve yetkili bakanlığın Ç.. B.. olduğu belirtilmiştir.Davaya ilişkin dosyada ise İzmir 2 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'nun 21/12/1994 gün, 4477 sayılı kararıyla belirlenen kentsel sit alanı içerisinde yer almasına karşın, hazine vekili tarafından Kültür ve Turizm Bakanlığı adına davaya katılma talebinde bulunulması gerekirken Ç.. B.. adına davaya katılma talebinde bulunulup, bu talebe istinaden Ç.. B..'nın davaya katılmasına karar verildiği, dosya kapsamında mevcut belgeler incelendiğinde, mahkemece Kültür ve Turizm Bakanlığı'na birçok kez müzekkere yazıldığı ve anılan kurum tarafından müzekkerelere cevap verildiği, bu itibarla Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın davadan haberdar olunduğu, suça konu taşınmazın kentsel sit alanında ve ayrıca tek yapı ölçeğinde tescilli kültür varlığının koruma alanında kalması sebebiyle açılan kamu davasına katılma ve hükmü temyiz etme hakkının bulunmadığı anlaşılmakla, şikayetçi Ç.. B.. vekilinin temyiz isteminin 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi uyarınca REDDİNE, 11/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.