MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın açılmamış sayılmasına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacı vekili, sıra cetvellerinde müvekkilinin müflisten olan alacağının sıra cetvelinin düzenlendiği tarihi itibariyle toplam 4.808.871,54 TL olmasına rağmen 691.000,00 TL olarak kabul edilerek gareme yapıldığını ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini talep ve dava etmiştir.Mahkemece, yapılan yargılamada 02.10.2013 tarihinde birinci kez dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği, davacı vekili tarafından dosyanın yenilendiği, davacı vekilinin 12.06.2014 tarihli duruşmaya katılmadığı, ayrıca herhangi bir mazeret dilekçesi de sunmadığı, İİK'nın 142. maddesi gereğince basit yargılama usulüne tabi olduğu, bu durumda HMK'nın 320/4. maddesi gereğince dosyanın ancak bir kez işlemden kaldırılabileceğinden , ikinci kez takipsiz bırakılması halinde ...'nın 320/4. maddesi ve HMK'nın 150/6. maddesi gereğince işlem yapılması gerektiğinden, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.1-Borçluya ait mahcuzun satış bedelinin bütün alacaklıların alacağını karşılamaması halinde düzenlenecek sıra cetveline itiraz, alacağın esas ve miktarına ya da bununla birlikte sıraya yönelikse dava yoluyla genel mahkemede (İİK’nın m.142/1), itiraz sadece sıraya yönelikse şikayet yoluyla icra mahkemesinde (İİK’nın m. 142/son) ileri sürülmelidir. İcra Mahkemesi'ne yapılacak şikayet sadece alacağın sırasıyla sınırlı olmayıp İcra ve İflas Kanunu’nun sıra cetveli düzenlenirken uygulamasını emrettiği hükümlere de ilişkin ise bu konuya yönelik itirazların da icra mahkemesinde ileri sürülmesi gerekir.Bu durumda, davacı tarafın, mahcuzun satış tarihi itibariyle borçludan olan alacağı konusunda bir uyuşmazlık bulunmadığından, davacının sıra cetvelinin düzenlendiği tarih itibariyle alacağının ulaştığı miktarın tespitine yönelik uyuşmazlıkta karar vermek görevinin İcra Mahkemesi'ne ait olduğu dikkate alınarak, 6100 sayılı ...'nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın esasına girilerek hüküm kurulması doğru olmamıştır.2-Bozma nedenine göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, hükmün re'sen BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 24.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.