MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:Genel haciz yolu ile ilamsız takipte, borçlu vekili, meskeniyet şikayetinde bulunarak ... ili... ilçesindeki taşınmazı üzerine konulan haczin kaldırılmasını istemiş, mahkemece, alınan bilirkişi raporunda .... ilçesindeki haline münasip taşınmaz değerinin 110.000 TL belirlenmesine karşın,... ilçesi dışındaki merkez ilçelerdeki taşınmaz fiyatlarını gözönüne alarak 85.000 TL olarak kanaat getirilen değer üzerinden şikayetin kabulüne karar verilmiştir.HMK. 266. maddesinde, "Mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. Hâkimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgiyle çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişiye başvurulamaz." hükmü düzenlenmiştir.Somut olayda, mahkemece, yapılan şikayetin çözümünün hukuk dışında, özel ve teknik bilgi gerektirdiği kanaatiyle bilirkişiden rapor alındıktan sonra, alınan rapora itibar edilmeyip, bilirkişi yerine geçilerek, hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgiyle çözümlenmesi mümkün olmayan bir hususta subjektif yorum yapılarak sonuca gidilmiştir. Oysaki raporun yetersiz görülmesi durumunda bilirkişiden gerektiğinde bir ek rapor alınarak sorunun çözümlenmesi gerekirdi.Diğer taraftan haline münasip taşınmaz değerinin tespitinde borçlunun ikamet ettiği il veya ilçe sınırları içindeki taşınmazların değerlendirilmesi gerekirken, borçlunun ikamet ettiği ilçe dışındaki yerlerde bulunan taşınmazların değerinin esas alınması da İİK. 82/12 maddesi hükmüne aykırıdır.Bu durumda mahkemeye ibraz edilen 10.06.2014 havale tarihli bilirkişi raporu Daire ilkelerine uygun ve yeterli olduğundan hükme esas alınması gerekirken mahkemece, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.