MAHKEMESİ :.Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Eşini öldürmeye teşebbüsTÜRK MİLLETİ ADINA1- Sanık .hakkında, eşi mağdur . kasten öldürmeye teşebbüs suçundan kurulan hüküm, müdafii tarafından süresinde temyiz edilmiş ise de, sanığın hükmün onanmasını istediği 01.09.2015 tarihli dilekçesi, Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 05.02.2008 tarih ve 2008/1-9/15 sayılı kararı uyarınca, temyizden vazgeçme olarak kabul edildiğinden, müdafiinin temyiz isteminin feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.2- Sanık . hakkında, eşi mağdur . kasten öldürmeye teşebbüs suçundan kurulan hükmün Cumhuriyet Savcısının temyizi üzerine yapılan incelemesinde,Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık . eşi mağdur .karşı eyleminin sübutu kabul, takdire ilişen cezayı azaltıcı sebep takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle değerlendirilerek reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olmakla, sair temyiz itirazlarının reddine,Ancak,Oluşa ve dosya kapsamına göre, sanığın uzun zamandır psikolojik tedavi gördüğü, bu tedaviye ilişkin ilaç kullandığı, olaydan birkaç gün öncesinde ilaç kullanmayı bıraktığı, olay günü ise mağdurun iş elbisesi yaptırmak maksadıyla . il merkezine gitmek üzere hazırlandığı sırada, sanığın da mağdurla beraber gitmek istediği, ancak mağdurun bu isteği kabul etmemesi üzerine, buna sinirlenen sanığınmağduru sırtından göğse nafiz hemotoraks oluşacak ve hayati tehlike geçirecek şekilde yaraladığı, mağdurun sanığın elini tuttuğu aynı bıçakla da elinin kesildiği, mağdurun telkiniyle sanığın iradi olarak eylemine son verdiği olayda,A- Mağdurda oluşan yaraların niteliği, sanığın engel hal olmadığı halde eylemini sürdürmemesi, özellikle de hayati bölgeleri hedef aldığını, öldürme kastıyla hareket ettiğini gösterir, her türlü kuşkudan uzak, kesin ve yeterli kanıt bulunmadığı anlaşılmakla, sanık hakkında TCK'nun 3. ve 61. maddelerindeki ilkeler doğrultusunda, sonuca etkili olacak şekilde alt sınırdan ayrılarak nitelikli kasten yaralama suçundan hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, suç vasfında hataya düşülerek yazılı şekilde kasten öldürmeye teşebbüs suçundan hüküm kurulması,B- Mağdurdan, sanığa yönelen haksız tahrik oluşturacak herhangi bir söz ve davranış bulunmamasına rağmen, sanık hakkında TCK'nun 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin uygulanması suretiyle eksik ceza tayini,C- Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı Yasanın TCK'nun 53. maddesindeki iptal edilen bölümleri doğrultusunda sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,D- Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 90. maddesi son fıkrası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6/3-c maddesi uyarınca, 5271 sayılı CMK'nun 150, 234 ve 239. maddeleri ile 5320 sayılı Yasanın 13. maddesine dayanılarak hazırlanan Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Müdafii ve Vekillerin Görevlendirilmeleri ile Yapılacak Ödemelerin Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 8. maddesi gereğince, sanık ve mağdur için baro tarafından görevlendirilen zorunlu müdafii ücretinin sanıktan alınmasına hükmedilemeyeceği, bu ücretlerin Adalet Bakanlığı bütçesinde bu amaçla ayrılan ödenekten karşılanacağı gözetilmeksizin, zorunlu müdafii ücretinin sanıktan tahsiline karar verilmesi,Yasaya aykırı olup, Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak (BOZULMASINA), 12.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.