Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 18798 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 13100 - Esas Yıl 2013





Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 16.12.2014 Salı günü davacı M.. K.. vekili Av. ... ve davalı Ç... Mermer San. ve Tic. Ltd. Şti vekili Av. A.. D.. geldi. Davalı Ö.. Pet. Tur. ve Tic. Ltd. Şti tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı ve davalı Ç.. Mermer San.ve Tic. Ltd. Şti vekilleri dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü.-K A R A R-Davacı Mehmet vekili, davalı borçlu Ö... Petrol Turizm ve Tic. Ltd. Şti. aleyhine icra takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak malı bulunamadığını ileri sürerek borçlunun, dava konusu taşınmazını davalı Ç.. Mermer San. ve Tic. Ltd. Şti.ye satışına ilişkin tasarrufun iptalini talep etmiştir.Davalı vekilleri davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, taşınmazın satış bedeli ile gerçek değeri arasında fahiş fark bulunmadığı ve satışın gerçek bir satış olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, İİK.277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.Tasarrufun iptali davalarının dinlenebilmesi için borcun, iptali istenen tasarruftan önce doğması dava önkoşulu olup mahkemece res'en araştırılmalıdır. Dava koşulu gerçekleşmediği takdirde işin esası hakkında hüküm kurulamaz. Somut olayda takip dayanağı çekler, iptali istenen tasarruftan sonraki tarihlere ilişkin keşide tarihi içermekte-dir. Dava dilekçesinde davacı ile borçlu arasında bir ticari ilişkinin de bulunduğu ileri sürülmüş olmasına göre davacı ile borçlu Şirket arasında bir ticari ilişki bulunup bulunmadığına ilişkin olarak her iki tarafın ticari defterleri üzerinde karşılaştırmalı olarak inceleme yaptırılmalı, davacı alacağının tasarruf tarihinde önce doğup doğmadığı belirlendikten sonra şayet alacağın daha önce doğmuş olduğu belirlenirse borçlunun aciz ya da iflasından önce yaptığı iptale tabi tasarrufları üç grup altında İİK.nin 278, 279 ve 280. maddelerinde düzenlendiği ancak bu maddelerde iptal edilebilecek bütün tasarrufların sınırlı olarak sayılmış olmadığı, Kanun’un, iptale tabi bazı tasarruflar için genel bir tanımlama yaparak hangi tasarrufların iptale tabi olduğu hususunun tayinini hakimin takdirine bıraktığı (İİK. m. 281 ) bu yasal nedenle de davacı tarafından İİK.nin 278, 279 ve 280. maddelerden birine dayanılmış olsa dahi mahkemenin bununla bağlı olmayıp diğer maddelerden birine göre de iptal kararı verebileceği (Y.H.G.K. 25.11.1987 Tarih, 1987/15-380 Esas ve 1987/872 Karar sayılı ilamı) gözetilerek özellikle İ.İ.K’nin 280/son fıkrasına göre ticari işletmenin veya işyerindeki mevcut ticari emtianın tamamını veya mühim bir kısmını devir veya satın alan yahut bir kısmını iktisapla beraber işyerini sonradan işgal eden şahsın, borçlunun alacaklılarını ızrar kastını bildiği ve borçlunun da bu hallerde ızrar kasdiyle hareket ettiğinin kabul olunduğu, bu karinenin ancak iptal davasını açan alacaklıya devir, satış veya terk tarihinden en az üç ay evvel keyfiyetin yazılı olarak bildirildiğini veya ticari işletmenin bulunduğu yerde görülebilir levhaları asmakla beraber Ticaret Sicili Gazetesiyle; bu mümkün olmadığı takdirde bütün alacaklıların ıttılaını temin edecek şekilde münasip vasıtalarla ilan olunduğunu ispatla çürütülebileceği gözden uzak tutulmadan yargılamaya devam ile bir karar vermek gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 1.100,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 16.12.2014tarihinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.