Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 18744 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 15213 - Esas Yıl 2015





Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:K A R A RAlacaklı tarafından Küçükçekmece 2. Aile Mahkemesi'nin 2010/458 Esas- 2012/80 Karar sayılı boşanma ilamında müşterek çocuklar lehine hükmedilen iştirak nafakası ile kendisi için hükmedilen yoksulluk nafakasının tahsili amacıyla başlatılan ilamlı takipte, borçlu vekili İcra Mahkemesi'ne başvurusunda, takipte istenilen miktarın neredeyse tamamına yakın bir bölümünün ödendiğini, bu ödemelerden 34.000 TL nin bizzat alacaklıya yapıldığını, geriye kalan bölümünün ise çocuklar için özel okul, servis aracı, özel öğretmen ücreti, okul gideri ve apartman gideri olarak ödendiğini belirterek yapılan ödemelerin borçtan düşülmesine karar verilmesini talep etmiştir.Alacaklı vekili, yapılan ödemelerin borçlunun da kabulünde olduğu üzere ahlaki ödemeler olduğunu, borlunun dosyaya ibraz ettiği belgelerin İİK'nun 33. maddesi hükmünde tahdidi olarak sayılan belgelerden olmadığını açıklayarak şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkeme'ce hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda ödeme nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir. Hüküm, alacaklı vekili tarafından, vekiledeni tarafından borçlu aleyhine başlatılan takipte borçlu tarafça .. bankası vasıtasıyla yapılan 32.300,00 TL ödemenin takip miktarından düşüldüğü buna rağmen Mahkeme'ce hükme esas alınan bilirkişi raporunda bu miktarın ikinci kez düşülerek hesaplama yapıldığı, ayrıca borçlu tarafça yapılan ahlaki ödemelerin de yapılan hesaplamada nafaka borcuna mahsup edildiği belirtilerek, temyiz edilmiştirTMK'nun 327. maddesinde " Çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderler ana ve baba tarafından karşılanır. "İİK'nun 33/1. maddesinde ise; icra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icranın geri bırakılmasına karar verileceği hükmü düzenlenmiştir.Somut olayda; Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda; borçlu babanın Mahkeme'ye sunduğu özel ders ücreti, okul ve servis ücreti, alacaklının oturduğu evin aidat giderine ilişkin ödeme belgelerinin ahlaki ödemelere ilişkin olduğu, ödeme belgelerinin Yasa'nın aradığı anlamda belgeler olmadığı nazara alınmadan bu ödemelerin de nafaka borcuna mahsubu hatala olduğu gibi nafakanın istenebileceği tarihten itibaren tüm nafaka alacağı hesaplanmadan icra emrinde talep edilen nafaka alacağı esas alınarak hesaplama yapılması da hatalıdır.Mahkemece, yukarıda belirtilen konularda gerektiğinde bilirkişiden Yargıtay denetimine elverişli ek rapor alınarak veya yeni bir bilirkişi incelemesi yaptırılarak nafakanın istenebileceği tarihten itibaren tüm nafakaların hesaplanarak ve alacaklının kabulünde olan 32.300 TL ödeme, tüm borçtan mahsup edilerek, borçlu tarafından yapılan diğer ödemelerin ise ahlaki ödeme olduğu nazara alınarak, bakiye istenebilir alacağın belirlenmesi gerekirken, yapılan tüm ödemeler takip konusu alacaktan düşülerek hesaplama yapan yetersiz bilirkişi raporu esas alınarak yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 25,20 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 21.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.