Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 18736 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 15755 - Esas Yıl 2014
Y A R G I T A Y İ L A M IXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXX XXXXX XXXX XXXXX XXXXXXXXXXXXXXXXXX XXXXXXXXXXXXXXXXXXXXX XXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXX XXXXXXX XXXXXXXXXXXXXXX XXXXXX XXXXXXXXXXXXXXXX Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Borçlu vekili, İcra Mahkemesi'ne sunduğu şikayet dilekçesinde, takibe dayanak ilamda müvekkilinin poliçe limitleriyle sınırlı olarak dava tarihi itibariyle maddi tazminattan sorumlu olmasına rağmen ayrım yapılmadan ilama konu alacakların tümü yönünden icra emri gönderilmesinin doğru olmadığı, dayanak ilamın tehiri icra talepli olarak temyiz edilmiş olup teminat mektubu sunarak mehil vesikası alacaklarından tedbir kararı verilmesi talebi yanında icra emrinde sorumlu olunan maddi tazminat miktarı, faizi, faiz başlangıç tarihleri, diğer ferilerin maddi tazminata oranlanarak tek tek belirtilmesi gerektiği, Gebze 2. İcra Müdürlüğü'nün 2013/6571-6572, 6573 Esas sayılı dosyalarından da aynı ilama dayalı olarak icra emri gönderildiği, usul ekonomisi gereği 2013/6570 Esas sayılı takip ile anılan takip dosyalarının birleştirilmesi taleplerini de taşımaktadır. Borçlu vekilinin 06.05.2014 tarihli celsede "İcra dosyasına müvekkil kurumun sorumlu olduğu tutarlarca teminat mektubu ibraz edilmiş olup davakonusuz kalmıştır" şeklindeki beyanı, şikayet dilekçesinin 5 nolu bendinde takip dayanağı Asliye Hukuk Mahkemesi ilamını tehiri icra talepli olarak temyiz ettikleri, bu doğrultuda sorumlu oldukları miktar kadar icra dosyasına teminat mektubu sunup mehil vesikası alacaklarından bahisle tedbir kararı verilmesi yönündeki talebine ilişkin olup şikayetçinin diğer şikayet nedenleri incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken anılan beyandan bahisle konusuz kalan dava nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi doğru değildir.SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenle İİK'nun 366. ve HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 25,20 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 21.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.